Page 285 - Kuran'dan Genel Bilgiler
P. 285
yerek Beyt-i Haram'a gelenlere sak›n sayg›s›zl›k etmeyin. ‹hramdan
ç›kt›n›z m› art›k avlanabilirsiniz. Sizi Mescid-i Haram'dan al›koydukla-
r›ndan dolay› bir toplulu¤a olan kininiz, sak›n sizi haddi aflmaya sürük-
lemesin. ‹yilik ve takva konusunda yard›mlafl›n, günah ve haddi aflma-
da yard›mlaflmay›n ve Allah'tan korkup-sak›n›n. Gerçekten Allah (ceza
ile) sonuçland›rmas› pek fliddetli oland›r. (Maide Suresi, 2)
Allah, Beyt-i Haram (olan) Kabe'yi insanlar için bir ayaklanma (k›yam
evi) k›ld›; Haram Ay'›, kurban› ve boyunlardaki gerdanl›klar› da. Bu,
Allah'›n göklerde ve yerde ne varsa tümünü bildi¤ini ve Allah'›n gerçek-
ten herfleyi bilen oldu¤unu bilmeniz içindir. (Maide Suresi, 97)
"Rabbimiz, gerçekten ben, çocuklar›mdan bir k›sm›n› Beyt-i Haram ya-
n›nda ekini olmayan bir vadiye yerlefltirdim; Rabbimiz, dosdo¤ru nama-
z› k›ls›nlar diye (öyle yapt›m), böylelikle Sen, insanlar›n bir k›sm›n›n
kalblerini onlara ilgi duyar k›l ve onlar› birtak›m ürünlerden r›z›kland›r.
Umulur ki flükrederler." (‹brahim Suresi, 37)
Bir k›s›m ayetlerimizi kendisine göstermek için, kulunu bir gece Mescid-
i Haram'dan, çevresini bereketlendirdi¤imiz Mescid-i Aksa'ya götüren O
(Allah) yücedir. Gerçekten O, iflitendir, görendir. (‹sra Suresi, 1)
Gerçek flu ki, inkar edip Allah yolundan ve yerlilerle d›flar›dan gelenler
için eflit olarak (haram ve k›ble) k›ld›¤›m›z Mescid-i Haram'dan al›ko-
yanlara, orada zulmederek adaletten ayr›lanlara ac› bir azab tadd›r›r›z.
(Hac Suresi, 25)
Beyt-i Atik
Sonra kirlerini gidersinler, adaklar›n› yerine getirsinler. Beyt-i Atik'i tavaf
etsinler. (Hac Suresi, 29)
Onlarda sizin için ad› konulmufl bir süreye kadar yararlar vard›r. Sonra
onlar›n yerleri Beyt-i Atik'tir. (Hac Suresi, 33)
SAFA - MERVE
fiüphesiz, 'Safa' ile 'Merve' Allah'›n iflaretlerindendir. Böylece kim Evi
(Ka'be'yi) hacceder veya umre yaparsa, art›k bu ikisini tavaf etmesinde
kendisi için bir sak›nca yoktur. Kim de gönülden bir hay›r yaparsa (kar-
fl›l›¤›n› al›r). fiüphesiz Allah, flükrün karfl›l›¤›n› verendir, bilendir. (Ba-
kara Suresi, 158)
285