Page 136 - Pişman Olmadan Önce
P. 136
Pişman Olmadan Önce
cihazla beyninizin içindeki ses düzeyi ölçülse, burada keskin bir sessiz-
liğin hakim olduğu görülecektir. Net bir görüntü elde edebilmek ümi-
diyle teknoloji nasıl kullanılıyorsa, ses için de aynı çabalar onlarca yıldır
sürdürülmektedir. Ses kayıt cihazları, müzik setleri, birçok elektronik
alet, sesi algılayan müzik sistemleri bu çalışmalardan bazılarıdır. Ancak
tüm teknolojiye, bu teknolojiyi üretmek için çalışan binlerce mühendise
ve uzmana rağmen kulağın oluşturduğu netlik ve kalitede bir sese ulaşı-
lamamıştır.
En büyük müzik sistemi şirketinin ürettiği en kaliteli müzik setini
düşünün. Sesi kaydettiğinde mutlaka sesin bir kısmı kaybolur veya az da
olsa mutlaka parazit oluşur veya müzik setini açtığınızda daha müzik
başlamadan bir cızırtı mutlaka duyarsınız. Ancak insan vücudundaki
teknolojinin ürünü olan sesler son derece net ve kusursuzdur. Bir insan
kulağı, hiçbir zaman müzik setinde olduğu gibi cızırtılı veya parazitli al-
gılamaz; ses ne ise tam ve net bir biçimde onu algılar. Bu durum, insan
yaratıldığı günden bu yana böyledir. Şimdiye kadar insanoğlunun yaptı-
ğı hiçbir görüntü ve ses cihazı, göz ve kulak kadar hassas ve başarılı birer
algılayıcı olamamıştır. Ancak görme ve işitme olayında, tüm bunların
ötesinde, çok büyük bir gerçek daha vardır.
Beynin İçinde Gören ve
Duyan Şuur Kime Aittir?
Beynin içinde, ışıl ışıl renkli bir dünyayı seyreden, senfonileri, kuşla-
rın cıvıltılarını dinleyen, gülü koklayan kimdir?
İnsanın gözlerinden, kulaklarından, burnundan gelen uyarılar, elek-
trik sinyali olarak beyne gider. Biyoloji, fizyoloji veya biyokimya kitap-
larında bu görüntünün beyinde nasıl oluştuğuna dair birçok detay okur-
sunuz. Ancak, bu konu hakkındaki en önemli gerçeğe hiçbir yerde rast-
134