Page 150 - Canlılardaki Fedakarlık ve Akılcı Davranışlar
P. 150
148 CANLILARDAK‹ FEDAKARLIK
lefltirici güce sahip olmad›¤›n›n anlafl›lm›fl olmas›d›r. Darwin, ortaya att›¤›
evrim iddias›n› tamamen "do¤al seleksiyon" mekanizmas›na ba¤lam›flt›. Bu
mekanizmaya verdi¤i önem, kitab›n›n isminden de aç›kça anlafl›l›yordu:
Türlerin Kökeni, Do¤al Seleksiyon Yoluyla...
Do¤al seleksiyon, do¤al seçme demektir. Do¤adaki yaflam mücadelesi
içinde, do¤al flartlara uygun ve güçlü canl›lar›n hayatta kalaca¤› düflüncesi-
ne dayan›r. Örne¤in y›rt›c› hayvanlar taraf›ndan tehdit edilen bir geyik sü-
rüsünde, daha h›zl› koflabilen geyikler hayatta kalacakt›r. Böylece geyik sü-
rüsü, h›zl› ve güçlü bireylerden oluflacakt›r. Ama elbette bu mekanizma, ge-
yikleri evrimlefltirmez, onlar› baflka bir canl› türüne, örne¤in atlara dönüfl-
türmez.
Dolay›s›yla do¤al seleksiyon mekanizmas› hiçbir evrimlefltirici güce sa-
hip de¤ildir. Darwin de bu gerçe¤in fark›ndayd› ve Türlerin Kökeni adl› kita-
b›nda "Faydal› de¤ifliklikler oluflmad›¤› sürece do¤al seleksiyon hiçbir fley
yapamaz" demek zorunda kalm›flt›. 145
Lamarck'›n Etkisi
Peki bu "faydal› de¤ifliklikler" nas›l oluflabilirdi? Darwin, kendi döne-
minin ilkel bilim anlay›fl› içinde, bu soruyu Lamarck'a dayanarak cevapla-
maya çal›flm›flt›. Darwin'den önce yaflam›fl olan Frans›z biyolog Lamarck'a
göre, canl›lar yaflamlar› s›ras›nda geçirdikleri fiziksel de¤ifliklikleri sonraki
nesle aktar›yorlar, nesilden nesile biriken bu özellikler sonucunda yeni tür-
ler ortaya ç›k›yordu. Örne¤in Lamarck'a göre zürafalar ceylanlardan türe-
mifllerdi, yüksek a¤açlar›n yapraklar›n› yemek için çabalarken nesilden ne-
sile boyunlar› uzam›flt›.
Darwin de benzeri örnekler vermifl, örne¤in Türlerin Kökeni adl› kita-
b›nda, yiyecek bulmak için suya giren baz› ay›lar›n zamanla balinalara dö-
nüfltü¤ünü iddia etmiflti. 146
Ama Mendel'in keflfetti¤i ve 20. yüzy›lda geliflen genetik bilimiyle ke-
sinleflen kal›t›m kanunlar›, kazan›lm›fl özelliklerin sonraki nesillere aktar›l-
mas› efsanesini kesin olarak y›kt›. Böylece do¤al seleksiyon "tek bafl›na" ve
dolay›s›yla tümüyle etkisiz bir mekanizma olarak kalm›fl oluyordu.