Page 95 - Cahiliye Toplumundaki İnsan Karakterleri
P. 95
Harun Yahya (Adnan Oktar) 93
önemli bir fırsattır. Etraflarına sürekli emirler yağdırır, yanlış ya-
pılan ya da geciken bir iş olduğunda bu kimseleri herkesin or-
tasında azarlamaktan çekinmezler. Bir yandan erkeklere karşı
kendilerini bu şekilde ispat etmeye çalışırlarken bir yandan da
işyerindeki kadınlarla rekabete girişirler.Her fırsatta onların be-
ceriksizliğini dile getirerek kendilerini ön plana çıkarmaya çalı-
şırlar.
Ev kadınlarının toplumdaki imajına sahip olmadıkları için ka-
zançta olduklarını zannederler. Oysaki değişen çok az şey ol-
muştur, temelde yaşadıkları, cahiliye ahlakına sahip kadın karak-
teri yine aynı şekliyle durmaktadır. Değişen sadece mekanlar ve
kişiler olmuştur. Evinin, ailesinin sorunlarını kafasına takıp, koca-
sıyla ya da annesiyle çekişen ev kadını gitmiş, yerine iş yerinde-
ki sorunlarla ve çalışanlarla rekabete girişen, kendini ispatlama-
ya çalışan iş kadını gelmiştir. Dedikodular, çekişmeler, kıskançlık-
lar ya da duygusallıklar aynı hızıyla devam eder. Çünkü insanın
içinde bulunduğu sıkıntılı yaşamdan, karanlık ruh halinden kur-
tulabilmesi cahiliyenin bir karakterinden diğerine geçmesiyle
değil, ancak ruhunda Kuran'a uygun bir değişiklik yapmasıyla
mümkün olabilir. İşte, cahiliye ahlakını yaşayan iş kadınları bu
önemli gerçeği göz ardı ettikleri için yine cahiliyenin tüm sıkın-
tı ve azaplarını yaşamaya devam ederler.
Mümin kadın ise bu önemli gerçeğin farkındadır. Kendini ge-
liştirmek için dikkatini hayatında yapacağı teknik değişikliklere
değil, ruhunda ve ahlakında yapacağı atılımlara verir. Bu neden-
le de sürekli bir ilerleme kaydeder. Bunun dışında çoğu cahiliye
kadınında olduğu gibi komplekslere sahip değildir. Çevresindeki
diğer kadınlarla, işyerindeki erkeklerle veya çeşitli insanlarla
maddi değerler ve dünyevi ölçüler için rekabete girmeye tenez-
zül etmez. Böyle bir tavır için hiçbir gerekçe de yoktur. Çünkü