Page 41 - Dinsizliğin İlkel Mantığı
P. 41
HARUN YAHYA (ADNAN OKTAR) 39
münü insanların faydalanmaları için yaratmıştır. Ancak cahiliye
toplumunun içine düştüğü yanılgı şudur: Cahiliye insanları dün-
ya nimetlerini kullanmakla yetinmezler; bunlara ihtiras derece-
sinde bir bağlılık gösterir ve ayette de belirtildiği gibi "dünya
hayatına aldanırlar". Daha da önemlisi bunları kendilerine ve-
renin Allah olduğunu unutup, O'na gereği gibi şükretmezler.
Bu nedenle günümüze kadar gelen nesillerin yaşam tarzla-
rı, zenginlikleri, medeniyetleri, kültür yapıları, ırkları, renkleri,
dilleri birbirlerinden her ne kadar farklılık gösterse de, temel
mantık ve zihniyet açısından cahiliye toplumları birbirlerinin
kopyası olmuşlardır. İster tarihin en ilkel kabilelerine, ister en
ihtişamlı medeniyetlerine, isterse de günümüz toplumlarından
birine bakalım, cahiliye inancını yaşayan her toplumun peşin-
den koştuğu şey yine sadece dünya hayatının süsleri olmuştur.
Cahiliye ahlakı nesilden nesile aktarılan batıl
bir "inanç sistemi"dir
Cahiliye toplumlarının bir başka özelliği de kişilerin hayata
ilişkin bilgileri, kendilerini yaratan Rabbimiz'den indirilen hak
kitaplardan öğrenmek yerine, atalarından öğrendikleri batıl
inançlar ve yanlış uygulamalardan almalarıdır.
Nesilden nesile miras olarak aktarılan bu batıl sistem, hiç-
bir zaman sorgulanmaz. Her türlü bilgi kesin birer gerçek ola-
rak kabullenilir. Tüm değer yargıları, doğrular, yanlışlar yeni
nesle hazır olarak verilir. Bu nedenle de cahiliye toplumunun
bir kısmı, hayatları boyunca doğruları aramak gibi bir ideal içe-
risine girmezler.
Kuran'da, cahiliye toplumunda yaşayan kimi insanların ata-