Page 205 - Hücre Zarındaki Mucize
P. 205
Harun Yahya (Adnan Oktar)
olan be sin le ri ve ok si je ni özen le se çe r ve bunları be be ğe
ta şır ken, atık mad de le ri ayırarak onları da an ne nin vü cu -
du na gön de rir.
Plasenta hüc re le rinin be be ğin ne za man, ne ye ih ti ya -
cı ol du ğu nu an la ma sı, bu ih ti ya ca gö re ge re ken ön lem le -
ri al ma sı, ge re kli mad de le ri se çip ge rek siz mad de le ri be -
bek ten uzak laş tır ma sı ve bu nu hiç dur mak sı zın ge ce-
gün düz yap ma sı olağanüstü bir olaydır. Böyle büyük bir
sorumluluğu en ge niş tıp bil gi si ne sa hip bir dok to run da -
hi yerine getirmesi mümkün de ğil dir. An cak ev re nin her
nok ta sın da ol du ğu gi bi, Al lah pla sen ta hüc re le ri ni de üs -
Sol kulakçık
Aort
Cenine Sağ kulakçık Kapakçıklar
giden Ceninden arasındaki delik
kan gelen kan Alt ana toplar Sol karıncık
damar
Göbeğe Karaciğer
bağlı
damar
Anneden
gelen kan
liyum
atardamarı
Anneye
giden kan Plasentaya Göbeğe bağlı
ait villüsler atardamarlar
Villüs
"Plasenta" son derece özel bir yapıya sahiptir. Cenin annenin dokularıyla bağlan-
tı içindedir ve anneden gelen kanın içindeki maddelerle beslenmektedir. Ancak
besinlerle birlikte anne kanındaki savunma hücrelerinin embriyoya ulaşmaması
da çok önemlidir. Nitekim plasentanın yapısında tam ihtiyaca yönelik tıpa göre-
vi gören hücreler bulunmaktadır. Bu hücrelerin arasında bulunan ince boşluklar
embriyonun ihtiyacı olan besin maddelerinin geçmesine izin verir. Ama savun-
ma hücreleri daha büyük oldukları için bu aralıklardan geçmeyi başaramazlar.
İnsanın varlığını sürdürebilmesi için vücudumuzda bulunması gereken saymakla
bitiremeyeceğimiz kadar çok sistem vardır. Her biri kusursuzca var edilmiş olan
tüm bu detaylar, üstün akıl ve ilim sahibi Rabbimiz'in insanlar üzerindeki rah-
metidir.
203