Page 322 - Hücre Zarındaki Mucize
P. 322

HÜCRE ZARINDAKİ MUCİZE



                     ler ama onu da gözlük takmadan üç boyutlu görmek
                     mümkün değil, kaldı ki bu suni bir üç boyuttur. Arka
                     taraf daha bulanık, ön taraf ise kağıttan dekor gibi durur.
                     Hiçbir zaman gözün gördüğü kadar net ve kaliteli bir
                     görüntü oluşmaz. Kamerada da, televizyonda da mutla-
                     ka görüntü kaybı meydana gelir.
                          İşte evrimciler, bu kaliteli ve net görüntüyü oluştu-
                     ran mekanizmanın tesadüfen oluştuğunu iddia etmekte-
                     dirler. şimdi biri size, odanızda duran televizyon tesa-
                     düfler sonucunda oluştu, atomlar biraraya geldi ve bu
                     görüntü oluşturan aleti meydana getirdi dese ne düşü-
                     nürsünüz? Binlerce kişinin biraraya gelip yapamadığını
                     şuursuz atomlar nasıl yapsın?
                          Gözün gördüğünden daha ilkel olan bir görüntüyü
                     oluşturan alet tesadüfen oluşamıyorsa, gözün ve gözün
                     gördüğü görüntünün de tesadüfen oluşamayacağı çok
                     açıktır. Aynı durum kulak için de geçerlidir. Dış kulak,
                     çevredeki sesleri kulak kepçesi vasıtasıyla toplayıp orta
                     kulağa iletir; orta kulak aldığı ses titreşimlerini güçlendi-
                     rerek iç kulağa aktarır; iç kulak da bu titreşimleri elektrik
                     sinyallerine dönüştürerek beyne gönderir. Aynen görme-
                     de olduğu gibi duyma işlemi de beyindeki duyma mer-
                     kezinde gerçekleşir. Gözdeki durum kulak için de geçer-
                     lidir, yani beyin, ışık gibi sese de kapalıdır, ses geçirmez.
                     Dolayısıyla dışarısı ne kadar gürültülü de olsa beynin içi
                     tamamen sessizdir. Buna rağmen en net sesler beyinde
                     algılanır. Ses geçirmeyen beyninizde bir orkestranın sen-
                     fonilerini dinlersiniz, kalabalık bir ortamın tüm gürültü-
                     sünü duyarsınız. Ama o anda hassas bir cihazla beynini-
                     zin içindeki ses düzeyi ölçülse, burada keskin bir sessiz-






                                              320
   317   318   319   320   321   322   323   324   325   326   327