Page 147 - Hz. Mehdi Hakkında Bilgiler
P. 147

Harun Yahya (Adnan Oktar)


               İTİBARİYLE, AHİRZAMANIN BÜYÜK MEHDÎSİ ÜNVA-
               NINI ALMAMIŞLAR. Hem mahkemede Denizli ehl-i vukufu,
               bazı şakirtlerin bu îtikadlarına göre, bana karşı demişler ki:

               "Eğer Mehdilik dava etse, bütün şakirdleri kabul edecekler."
               Ben de onlara demiştim: "BEN, KENDİMİ SEYYİD BİLEMİ-
               YORUM. BU ZAMANDA NESİLLER BİLİNMİYOR. HAL-
               BUKİ AHİRZAMANIN O BÜYÜK ŞAHSI, ÂL-İ BEYTTEN

               OLACAKTIR. Gerçi manen ben Hazret-i Ali'nin (r.a.) bir ve-
               led-i manevîsi hükmünde ondan hakikat dersini aldım ve Âl-i
               Muhammed Aleyhisselam bir manada hakikî Nur Şakirdlerine
               şamil olmasından, ben de Âl-i Beytten sayılabildim; fakat bu
               zaman şahs-ı manevî zamanı olmasından ve Nurun mesleğin-
               de hiçbir cihette benlik ve şahsiyet ve şahsî makamları arzu et-

               mek ve şan şeref kazanmak olmaz; ve sırr-ı ihlasa tam muhalif
               olmasından, Cenab-ı Hakka hadsiz şükür ediyorum ki, beni
               kendime beğendirmemesinden, ben öyle şahsî ve haddimden
               hadsiz derece fazla makamata gözümü dikmem ve Nurdaki ih-             ÜSTAD'I VE RİSALELERİ MEHDİ ZANNETMEK BİR İLTİBAS VE BİR SEHİVDİR
               lası bozmamak için, uhrevî makamat dahi bana verilse, bırak-

               maya kendimi mecbur biliyorum" dedim. O ehl-i vukuf sustu.
               (Emirdağ Lahikası-I, ss. 231-233.)




























                                            145
   142   143   144   145   146   147   148   149   150   151   152