Page 15 - Hz. Mehdi Hakkında Bilgiler
P. 15

Harun Yahya (Adnan Oktar)


             Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri'nin kendi anlatımıyla bir ortaokul çocu-
             ğu ya da okuma yazma bilen herhangi bir insanın bile gayet rahat anlayabi-
             lecekleri kadar açık yazılmış bir eserdir.

                    "…BİR ORTAOKUL ÇOCUĞU VEYA OKUMASINI BİLEN BİR
              KADIN, BÜYÜK BİR FEYLESOFUN (FİLOZOFUN) ESERİNİ OKUDU-
              ĞU ZAMAN İSTİFADE EDEMEMİŞTİR. FAKAT RİSALE-İ NUR'DAN
                    HERKES DERECESİNE GÖRE İSTİFADE ETMEKTEDİR."
                                           (Şualar, sf.549)


                  Gerek Ahir Zaman gerekse Hz. Mehdi (a.s.)'ın zuhur vakti hakkında
             Üstad'ın Risalelerde yaptığı tüm bu izahlar da son derece açık; tevile, tefsire
             ihtiyaç bıraktırmayacak kadar sarih ve anlaşılırdır. Özellikle bazı Nur talebe-
             lerinin, Üstad'ın sarih ifadelerine rağmen, özellikle bu iki konu hakkında
             yaptıkları son derece yanıltıcı ve yanlış tefsirlerin tespiti açısından da bu ki-
             tap bizzat Üstad'ın kendi ağzından verdiği bir cevap niteliği de taşımaktadır.
                  Eser boyunca Hz. Mehdi (a.s.)'ın çıkış vakti, bazı kişilerin iddia ettiği gi-
             bi bir şahsı manevi değil bir şahıs olduğu, Ahir Zamanda bir arada yapacağı
             üç büyük görevi, onun vesilesiyle gerçekleşecek olan Türk-İslam Birliği, Hz.
             Mehdi (a.s.)'ın Peygamberimiz (s.a.v.)'in soyundan olacağı, Bediüzzaman ve
             Risale-i Nur Külliyatı'nı Hz. Mehdi (a.s.) olarak görmenin bir yanılgı olduğu
             yönünde Üstad'ın kendi açıklamaları hiç yorum katılmadan sunulacaktır.
                  Bu kitapta, Ahir Zaman ve Mehdiyet konularıyla ilgili olarak gündeme
             gelen muhtemel soruların doğru cevaplarını bizzat Üstad'ın kendi ağzından
             ve orijinal halleriyle bulmak mümkün olacaktır. Unutulmamalıdır ki Risale-
             i Nur Külliyatı'nın, Üstad'ın eserinin içinde yaptığı şahsi açıklamaları dışın-
             da, hiçbir ek açıklamaya ve izaha, hiçbir tefsire ihtiyacı yoktur. Zaten Risale-
             i Nur Külliyatı'nın kendisi, Kuran'ın ve Peygamberimiz (s.a.v.)'in hadisleri-
             nin bir tefsiri niteliğindedir. Tefsirin tefsiri, şerhin şerhi olamayacağından,
             son derece açık ve anlaşılır olan Risale-i Nur'un da başkaları tarafından ya-
             pılan yeni bir yoruma ihtiyacı yoktur. Zaten bu nedenledir ki Üstad Risaleler
             için "BİR HARFİNİ DE DEĞİŞTİRMEYE ME'ZUN DEĞİLİM" demiş ve ba-
             zı şahısların Risaleler üzerinde şu an yapmakta oldukları ek izahların ve
             şerhlerin geçersiz olacağını çok önceden ifade etmiştir.
                  Tüm bu açıklamalar üzerinden bir değerlendirme yapıldığında; Risale-i
             Nur Külliyatı'nda mevcut olan bu konuların, orijinal ve hiçbir yorum katıl-
             mamış halleriyle okunması ve anlaşılması açısından bu eser son derece
             önemli bir görev üstlenmiştir.





                                            13
   10   11   12   13   14   15   16   17   18   19   20