Page 68 - Hz. Mehdi Hakkında Bilgiler
P. 68
HZ. MEHDİ (A.S.) HAKKINDA BİLGİLER
HERBİRİ ÜÇ VAZİFELERDEN BİRİSİNİ BİR CİHETTE
YAPMASI İTİBARİYLE, AHİRZAMANIN BÜYÜK MEHDÎ-
Sİ ÜNVANINI ALMAMIŞLAR.
Hem mahkemede Denizli ehl-i vukufu (bilgi sahibi kişile-
ri), bazı şakirtlerin (talebelerin) bu itikatlarına (inançlarına, dü-
şüncelerine) göre, bana karşı demişler ki:
HZ MEHDİ (A.S.)'IN ÇIKIŞ ZAMANI - TÜRKÇE
"EĞER MEHDİLİK DAVA ETSE, BÜTÜN ŞAKİRDLERİ
(talebeleri) KABUL EDECEKLER." BEN DE ONLARA DE-
MİŞTİM: "BEN, KENDİMİ SEYYİD BİLEMİYORUM. BU
ZAMANDA NESİLLER BİLİNMİYOR. HALBUKİ AHİR ZA-
MANIN O BÜYÜK ŞAHSI, AL-İ BEYTTEN (Peygamberimiz
(s.a.v.)'in neslinden) OLACAKTIR. Gerçi manen (manevi ola-
rak) ben Hazret-i Ali nin (r.a.) bir veled-i manevisi (manevi ev-
ladı) hükmünde ondan hakikat dersini aldım ve Al-i
Muhammed Aleyhisselam bir manada hakiki Nur şakirtlerine
şamil olmasından (gerçek Nur talebelerini de kapsadığı için),
ben de Al-i Beytten (Peygamberimiz (saas)'in neslinden) sayıla-
bilirim. Fakat bu zaman şahs-ı manevi zamanı olmasından ve
Nurun mesleğinde hiçbir cihette (hiç bir yönden) benlik ve şah-
siyet ve şahsi makamları arzu etmek ve şan şeref kazanmak ol-
maz; ve sırr-ı ihlasa tam muhalif olmasından (samimiyetin sır-
rına ters düşmesinden), Cenab-ı Hakka hadsiz (sonsuz) şükür
ediyorum ki, beni kendime beğendirmemesinden, ben öyle
şahsi ve haddimden hadsiz derece fazla makamata (kendi sı-
nırlarımdan sonsuz derecede fazla makama) gözümü dikmem.
Ve Nurdaki ihlası (samimiyeti) bozmamak için, uhrevi maka-
mat (makam) dahi bana verilse, bırakmaya kendimi mecbur bi-
liyorum" dedim, o ehl-i vukuf (bilgi sahibi kişiler) sustu.
(Emirdağ Lahikası-1, ss. 231-233)
66