Page 75 - Hz. Mehdi Hakkında Bilgiler
P. 75
Harun Yahya (Adnan Oktar)
2.
Saidu'n-Nursî imzalı "Tekbirâtü'l-Huccac fî Arafat" başlık-
lı mektupta, "Nurun ehemmiyetli bir kısım şakirtleri pek mu-
sırrâne olarak âhirzamanda gelen âl-i Beytin büyük bir mürşidi
seni zannediyorlar. Sen de onların fikirlerini musırrâne kabul
etmiyorsun, çekiniyorsun. Bu bir tezattır. Hallini isteriz" diye
sormaları sebebiyle, onlara cevap olmak üzere, BUNDAN
SONRA GELECEK MEHDÎ-İ RESULÜN (3. TEKRAR), temsil
ettiği kudsî cemaatin şahs-ı mânevîsinin üç vazifesi olduğu,
bunların imanı kurtarmak, hilâfet-i Muhammediye (a.s.m.)
ünvanıyla şeâir-i İslâmiyeyi ihyâ etmek ve inkılâbât-ı zama-
niye ile çok ahkâm-ı Kur'âniyenin ve şeriat-ı
Muhammediyenin (a.s.m.) kanunlarının bir derece tâdile uğ-
ramasıyla O ZÂT (4. TEKRAR), bu vazife-i uzmâyı yapmaya
çalışır. Nur şakirtleri birinci vazifeyi tamamıyla Risale-i Nur'da HZ. MEHDİ (A.S.) BİR ŞAHIS OLARAK ZUHUR EDECEKTİR
gördüklerinden, ikinci, üçüncü vazifeleri de, buna nisbeten
ikinci, üçüncü derecededir diye, Risale-i Nur'un şahs-ı mânevî-
sini haklı olarak bir nevi mehdi telâkki ediyorlar. Bir kısmı, o
şahs-ı mânevînin bir mümessili olan bîçare tercümanını zan-
nettiklerinden, bazan o ismi ona da veriyorlar. Hattâ, evliyanın
bir kısmı, keramet-i gaybiyelerinde Risale-i Nur'u aynı o âhir-
zamanın hidâyet edicisi olduğu, bu tahkikatla teville anlaşılır
diyorlar. İki noktada bir iltibas var; tevil lâzımdır.
Birincisi: âhirde iki vazife, gerçi hakikat noktasında birinci va-
zife derecesinde değiller. Fakat hilâfet-i Muhammediye (a.s.m.)
ve ittihad-ı İslâm avamda ve ehl-i siyasette, hususan bu asrın
efkârında o birinci vazifeden bin derece geniş görünüyor. Gerçi
her asırda hidayet edici bir nevi mehdî ve müceddid geliyor
ve gelmiş. Fakat herbiri üç vazifeden birisini bir cihette yap-
73