Page 190 - Doğadaki Mühendislik
P. 190

Evrim teorisi, canl› türlerinin yavafl
                                                        de¤iflimlerle birbirlerinden evrim-
                                                        lefltiklerini iddia eder. Oysa fosil
                                                        kay›tlar› bu iddiay› aç›kça yalanla-
                                                        maktad›r. Örne¤in 530 milyon y›l
                                                        önce bafllayan Kambriyen devirde,
                                                        birbirinden çok farkl› olan onlarca
                                                        canl› türü bir anda ortaya ç›km›flt›r.
                                                        Üstteki çizimde tasvir edilen bu
                                                        canl›lar çok kompleks yap›lara sa-
                                                        hiptirler. Jeolojik dilde "Kambriyen
                                                        Patlamas›" olarak tan›mlanan bu
                                                        gerçek, yarat›l›fl›n aç›k bir delilidir.

                Bu durumda, iddia edilen uzun dönüflüm süreci içinde say›s›z "ara tür-
           ler"in oluflmufl ve yaflam›fl olmalar› gerekir.
                Örne¤in geçmiflte, bal›k özelliklerini tafl›malar›na ra¤men, bir yandan
           da baz› sürüngen özellikleri kazanm›fl olan yar› bal›k-yar› sürüngen canl›lar
           yaflam›fl olmal›d›r. Ya da sürüngen özelliklerini tafl›rken, bir yandan da baz›
           kufl özellikleri kazanm›fl sürüngen-kufllar ortaya ç›km›fl olmal›d›r. Bunlar,
           bir geçifl sürecinde olduklar› için de, sakat, eksik, kusurlu canl›lar olmal›d›r.
           Evrimciler geçmiflte yaflam›fl olduklar›na inand›klar› bu teorik yarat›klara
           "ara-geçifl formu" ad›n› verirler.
                E¤er gerçekten bu tür canl›lar geçmiflte yaflam›fllarsa bunlar›n say›lar›n›n
           ve çeflitlerinin milyonlarca hatta milyarlarca olmas› gerekir. Ve bu ucube canl›-
           lar›n kal›nt›lar›na mutlaka fosil kay›tlar›nda rastlanmas› gerekir. Darwin, Tür-
           lerin Kökeni'nde bunu flöyle aç›klam›flt›r:

                E¤er teorim do¤ruysa, türleri birbirine ba¤layan say›s›z ara-geçifl çeflitleri mut-
                laka yaflam›fl olmal›d›r... Bunlar›n yaflam›fl olduklar›n›n kan›tlar› da sadece fo-
                sil kal›nt›lar› aras›nda bulunabilir. 70


                Darwin'in Y›k›lan Umutlar›

                Ancak 19. yüzy›l›n ortas›ndan bu yana dünyan›n dört bir yan›nda
           hummal› fosil araflt›rmalar› yap›ld›¤› halde bu ara geçifl formlar›na rastlana-
           mam›flt›r. Yap›lan kaz›larda ve araflt›rmalarda elde edilen bütün bulgular,
           evrimcilerin beklediklerinin aksine, canl›lar›n yeryüzünde birdenbire, ek-
           siksiz ve kusursuz bir biçimde ortaya ç›kt›klar›n› göstermifltir.
                Ünlü ‹ngiliz paleontolog (fosil bilimci) Derek W. Ager, bir evrimci ol-
           mas›na karfl›n bu gerçe¤i flöyle itiraf eder:
                                        Harun Yahya
   185   186   187   188   189   190   191   192   193   194   195