Page 299 - Sayın Adnan Oktar ve Arkadaşlarımıza İsnat Edilen Suçlamalar ve Cevapları
P. 299

içerisinde 4-5 el rastgele şuursuzca ateş etmiştir. Burada HEDEF GÖZETMEDEN atış yapıldığı çok
               nettir. Zaten odanın yapısı da  dışarıda kimin olduğunu anlamaya elverişli değildir. Küçük bir
               kabin niteliğindeki odanın sadece ufak bir havalandırma penceresi bulunmaktadır. Olay sırasında
               bu pencere kapalıdır. Sucu’nun dışarıda kim olduğunu bilmesi teknik olarak mümkün değildir.
               Odasının duvarlarına ateş etmiş olması da hedef gözetmeden ateş ettiğinin net bir delilidir.

                  Mert Sucu’nun kaldığı odanın kapısı pimapen kapı olup camı da kalın buzlu camdır. Kapının
               hemen dışı da dışarıdan çirkin gözükmemesi için ahşap panjurlarla kapatılmıştır. Bu oda (misafir-

               hane) ormanlık arazinin içerisinde olup doğrudan bahçeye açılmaktadır.

                  Mert Sucu olay anında hiçbir şekilde polisleri görmemiş ve çıkan seslerden bahçedekilerin polis
               olduklarını anlamamıştır. Aynı şekilde polisler de Sucu’yu görmemişlerdir. Sucu odanın içerisinde
               4-5 el ateş ettikten sonra 30 sn-1 dk kadar büyük bir sessizlik olmuştur. Sucu o esnada yatağından
               kalkıp odanın gerisine çekilmiştir.

                  Daha sonra polis memurları dışarıdan “polis teslim ol”, “ateş edeceğiz” diye bağırmışlardır. Dı-
               şarıdakilerin polis olduklarını anlayan Sucu hemen odadaki dışarıya bakan küçük camın önüne
               gelerek “pardon pardon yanlışlıkla oldu, hemen çıkıyorum kusura bakmayın” dedikten sonra sila-
               hını kırılan buzlu camın arasından dışarıya fırlatmıştır. Bunun ardından Sucu hemen pantolonunu
               giyerek çıplak ayakla seri şekilde dışarı çıkarak teslim olmuştur.

                  Görüldüğü üzere Sucu ne direkt olarak bir polis memuruna ateş etmiş ne de silahından rastge-
               le çıkan mermilerden biri polise isabet etmiştir. Bu yöndeki iddialar gerçekliği yansıtmadığı gibi
               tamamen kötü niyetlidir. Sucu gelenlerin polis olduklarını öğrendiği anda büyük bir pişmanlık
               yaşayarak çıplak ayakla hemen teslim olmuştur. Memurlara karşı en ufak bir mukavemet dahi gös-
               termemiştir.


                  Ancak bu olay nedeniyle sırf camiamızı güya tehlikeli insanlarmış gibi gösterebilmek adına
               birçok gerçek dışı ve çelişkili beyanlar ortaya atılmıştır.

                  Örneğin; bazı iddialara göre Mert Sucu’nun ateş ettiği polis memurunun çelik yeleğine 3, bazı
               iddialara göre ise 1 kurşunun isabet ettiği söylenmiştir. Bu çok çelişkili bir iddiadır.

                  İşin aslında –Allah’a şükürler olsun ki- hiçbir polis memurumuza kurşun isabet etmemiştir.
               Çünkü Sucu olay anında sadece kendi bulunduğu odanın duvarlarına ateş etmiştir.

                  Ayrıca oda ile bahçe arasında yaklaşık 50-60 cm kadar bir yükseklik bulunmaktadır. Ormanlık
               bir arazi içerisinde oldukları için oda bahçeden daha yüksek bir noktadadır. Yani polis memurları
               olay anında tam kapının önünde dahi olmuş olsalar kurşunların çelik yeleğe isabet etme olasılığı
               sıfırdır.

                  Kaldı  ki;  polis  memurları  daha  olay  yerindeyken  Sucu’nun  polisleri  hedef  almadığını  anla-
               mışlardır. Sucu da daha olay sıcakken polis memurlarına işin aslını anlatıp çok pişman olduğunu
               söylemiş ve defalarca özür dileyip haklarını helal etmelerini istemiştir. Hatta özel harekat polis-
               lerinden birisi Mert Sucu’ya sarılmış ve “çok üzgün olduğunu” belirtmiştir. Taraflar nihayetinde
               karşılıklı sarılarak helalleşmişlerdir.




                                                          299
   294   295   296   297   298   299   300   301   302   303   304