Page 93 - Sayın Adnan Oktar ve Arkadaşlarımıza İsnat Edilen Suçlamalar ve Cevapları
P. 93

6.2.  FETÖ ile TBAV camiasının nasıl ayrıştığının madde madde anlatımı



                  Normal şartlarda FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile arkadaş camiamızın hiçbir bağlantısı olma-
               dığının izaha dahi muhtaç olmadığı açıktır. Ancak kamuoyunda bu hususta yoğun bir algı yaratma
               çabası olduğu için biz de bu konuyu izah etme mecburiyetinde bulunmaktayız:



                  A


                  FETÖ’nün ilk kurulduğu 1970’lerden itibaren ileriye dönük tek ana hedefi devletin her kade-
               mesine sızarak buralarda yükselmek olmuştur. Böylece tek tek tüm kurumlarda önemli yönetici
               pozisyonları ele geçirilecek, kamunun, bürokrasinin, ordunun, emniyet teşkilatının içinde gittikçe
               artan  bir nüfuz elde edilecekti.  Nihai hedefleri olan  “devleti ele geçirip mevcut düzeni yıkma,
               yerine  teokratik  temellere  dayanan  bir  yönetim  şeklini  egemen  kılma”  amacına  doğru  yıllar
               içinde adım adım ilerlediler. Netice itibarıyla 17/25 Aralık yargı darbesi, MİT tırları operasyonu,

               Gezi Parkı eylemleri ve nihayetinde 15 Temmuz 2016 yılında yaşanan hain darbe kalkışmasıyla
               devletin  mevcut  düzenini  yıkarak  yerine  kendi  düzenlerini  getirme  hedeflerini  açıkça  ortaya
               koymuş oldular.
                  OYSA SAYIN ADNAN OKTAR VE ARKADAŞLARIMIZ, YAKLAŞIK 40 YILLIK ARKADAŞLIK-
               LARI DÖNEMİNDE HER NE KOŞULDA OLURSA OLSUN HER DAİM DEVLETİN BEKASI, BİRLİ-
               Ğİ, VATANIN MİLLETİN BÖLÜNMEZ BÜTÜNLÜĞÜ VE GÜÇLÜ TÜRKİYE ÜLKÜSÜ İÇİN ÇABA

               SARFETMİŞLERDİR.

                  Ayrıca Sayın Adnan Oktar ve arkadaşlarımızın hayatlarının hiçbir döneminde devlet kademele-
               rinde görev almaya ve resmi kurumların içinde nüfuz elde etmeye yönelik bir amaçları ve girişim-
               leri olmamıştır. Nitekim devlet kademesinde veya önemli stratejik kurumlarda görev almış hiçbir
               arkadaşımız yoktur. TBAV camiası mensuplarının tamamı kendi ticari faaliyetlerini yürütmektedir.

                  Geçtiğimiz sayfalarda detaylıca açıkladığımız üzere Gezi Parkı eylemleri ve 15 Temmuz hain
               darbe teşebbüsü sırasında Sayın Adnan Oktar’ın Sayın Erdoğan’ı ve hükümetimizi nasıl can-ı gö-
               nülden savunup desteklediği aşikardır. Öyle ki Sayın Adnan Oktar, iç ve dış politika konularında
               hükümetimizi güçsüz düşürme girişimlerinde de hep aktif rol üstlenerek elinden gelen desteği
               vermiştir. Örneğin, İsrail ile yaşanan Mavi Marmara krizinde, Rusya ile yaşanan savaş uçağı dü-

               şürülmesi krizinde, PKK’nın tüm bölücü girişimlerinde, Kobani olaylarında Sayın Adnan Oktar ve
               arkadaşları hep devletimiz, milletimiz ve hükümetimizden yana tavır koymuşlar ve devletimizin
               bekası için vargüçleriyle çaba sarfetmişlerdir.



                  B


                  Sayın Adnan Oktar’ın ve hiçbir arkadaşımızın, geçmişte ve yakın dönemde, elebaşı Fethullah
               Gülen ve örgütünün üyeleriyle, bu örgüte karşı bir aidiyet olarak yorumlanabilecek en ufak bir
               organik bağı bulunmamaktadır. Bir kişinin FETÖ’ye olan aidiyeti ve yakınlığı hayatının belli aşa-
               masındaki davranış ve eğilimleriyle de anlaşılabilmektedir. “Fetömetre” ismi verilen araştırma


                                                           93
   88   89   90   91   92   93   94   95   96   97   98