Page 16 - Karınca Mucizesi
P. 16

ve yer yü zün de ki ilk ka rın ca ko lo ni sin den bu gü ne dek bu sis tem hiç
                  de ğiş me miş tir. Ku ran'da, ka rın ca la rın ki ne ben zer bir sos yal dü ze ne
                  sa hip olan arı lar dan söz edi lir ken, bu dü ze nin on la ra “il ham” edil di ği
                  şöy le ha ber ve ri lir:
                    Rab bin bal arı sı na vah yet ti: "Dağ lar da, ağaç lar da ve on la rın kur -
                    duk la rı çar dak lar da ken di ne ev ler edin. Son ra mey ve le rin tü mün -
                    den ye, böy le ce Rab bi nin sa na ko lay laş tır dı ğı yol lar da yü rü-uçu -
                    ver." On la rın ka rın la rın dan tür lü renk ler de şer bet ler çı kar, on da
                    in san lar için bir şi fa var dır. Şüp he siz dü şü nen bir top lu luk için
                    ger çek ten bun da bir ayet var dır. (Nahl Su re si, 68-69)
                    Ayet te, bal arı la rı nın tüm iş le ri nin on la ra Al lah'ın ver di ği bir “il -
                  ham”la yü rü dü ğü bil di ril mek te dir. Bu na gö re bu hay van la rın kur duk -
                  la rı tüm “ev ler”, ya ni ko van lar -ve do la yı sıy la bu ko van lar da ki tüm
                  sos yal dü zen- bal yap mak için sür dür dük le ri tüm iş lem ler, Al lah’ın
                  on la ra il ha mıy la ger çek leş mek te dir.
                    Ka rın ca la rı in ce le di ği miz de on lar da ki du ru mun da bun dan fark sız
                  ol du ğu nu gö rü rüz. On la ra da Al lah ta ra fın dan be lir li bir sos yal dü zen
                  il ham edil miş tir ve bu na har fiy yen uy mak ta dır lar. Her ka rın ca tü rü -
                  nün ken di si ne ve ril miş olan gö re vi ek sik siz ye ri ne ge tir me si nin ne de -
                  ni bu dur. Ni te kim Al lah'ın do ğa da ya rat tı ğı ka nun da bu dur. Do ğa da
                  ev ri min id dia et ti ği gi bi ba şı boş ve te sa dü fi bir “ya şam mü ca de le si”
                  yok tur, hiç bir za man da ol ma mış tır. Tüm can lı lar ken di le ri ne Al lah ta -
                  ra fın dan ve ri len gö rev le ri ye ri ne ge ti rir ler. Bir ayet te şöy le buy rul -
                  mak ta dır:
                    “O’nun (Al lah’ın) al nın dan ya ka la yıp de net le me di ği hiç bir can lı
                    yok tur” (Hud Su re si, 56) ve “O (Al lah) rı zık ve ren dir”. (Za ri yat
                    Su re si, 58)
                    İn san la ra dü şen Al lah'ın can lı lar da ya rat tı ğı bu özel lik ler üze rin de
                  dü şün mek ve Rab bi miz'in hoş nut ola ca ğı bir ya şam sür mek tir.
                    11. yüz yı lın bü yük İs lam ali mi Ab dül ka dir Gey la ni iman ha ki kat le -
                  ri ne bü yük önem ver miş tir. Eser le rin de in san la rı Al lah'ın yarattığı bu
                  de lil le r üze rin de dü şün me ye ça ğır mış tır:
                    Ey Ev lad! Ka ina tın her zer re sin de Al lah'ın gü zel sa na tı var dır. Bu gü zel
                    sa nat la rın her bi ri Hakk'a var dı ran de lil ler dir. Bu de lil le re ya pı şan her kes
                    Hakk'a va ra bi lir. De rin dü şün ce le re dal. Dü şün cen de rin le re kök sal dık ça
                    yük se lir sin ve yü ce lir sin. (Abdülkadir Geylani, İlahi Armağan, s. 39)



                  14 Karınca Mucizesi
   11   12   13   14   15   16   17   18   19   20   21