Page 296 - Darwinist Deccaliyetin Ölümü
P. 296

Darwinist Deccaliyetin Ölümü





                   Neo-Dar wi nizm ve Mu tas yon lar

                   Dar wi nist ler ise bu du ru ma bir çö züm bu la bil mek için 1930'la -
               rın son la rın da, "Mo dern Sen te tik Te ori"yi ya da da ha yay gın is miy le
               neo-Dar wi nizm'i or ta ya at tı lar. Neo-Dar wi nizm, do ğal se lek si yo nun

               ya nı na "fay da lı de ği şik lik se be bi" ola rak mu tas yon la rı, ya ni can lı la -
               rın gen le rin de rad yas yon gi bi dış et ki ler ya da kop ya la ma ha ta la rı
               so nu cun da olu şan bo zul ma la rı ek le di. Bugün de hala bilimsel olarak
               geçersiz olduğunu bilmelerine rağmen, Darwinistlerin savunduğu
               model neo-Darwinizm'dir. Teori, yeryüzünde bulunan milyonlarca
               canlı türünün, bu canlıların, kulak, göz, akciğer, kanat gibi sayısız
               kompleks organlarının "mutasyonlara", yani genetik bozukluklara

               dayalı bir süreç sonucunda oluştuğunu iddia etmektedir. Ama teori-
               yi çaresiz bırakan açık bir bilimsel gerçek vardır: Mutasyonlar canlı-
               ları geliştirmezler, aksine her zaman için canlılara zarar verirler.

                   Bunun nedeni çok basittir: DNA çok kompleks bir düzene sa-
               hiptir. Bu molekül üzerinde oluşan herhangi bir tesadüfi etki ancak
               zarar verir. Amerikalı genetikçi B. G. Ranganathan bunu şöyle açık-
               lar:

                   Mu tas yon lar kü çük, ras ge le ve za rar lı dır lar. Çok en der ola -
                   rak mey da na ge lir ler ve en iyi ih ti mal le et ki siz dir ler. Bu üç





                                              n san lar üze rin de göz lem le nen tüm mu -
                                             tas yon lar za rar lı dır. Çün kü can lı DNA'sı
                                             çok komp leks bir dü ze ne sa hip tir. Bu mo -
                                             le kül üze rin de olu şan her han gi rast ge le
                                             bir et ki or ga niz ma ya an cak za rar ve re -
                                             cek tir. Mu tas yon la rın se bep ola ca ğı de ği -
                                             şik lik ler an cak ölü ler, sa kat lar ve has ta -
                                             lar dır. Yan da mu tas yo na uğ ra mış mey ve
                                             si ne ği res mi gö rül mek te dir.






                                              294
   291   292   293   294   295   296   297   298   299   300   301