Page 263 - Düşünen İnsanlar İçin
P. 263

Harun Yahya (Adnan Oktar)





               anten                     bacak               Ev rim ci ler yüz yı lın ba şın dan
                                                             be ri si nek le ri mu tas yo na uğ -
                                                             ra ta rak, fay da lı mu tas yon ör -
                            gözler
                                                             ne ği oluş tur ma ya ça lış tı lar.
                                                             An cak on  yıl lar ca sü ren bu
                                                             ça ba la rın so nu cun da el de
                                                             edi len tek so nuç, sa kat, has ta -
                                                             lık lı ve ku sur lu si nek ler ol du.
                                                             En solda, nor mal bir mey ve
                                                             si ne ği nin ka fa sı ve sağ da mu -
                                                             tas yo na uğ ra mış di ğer bir
                                                             mey ve si ne ği.
                            ağız




            nün, bu canlıların, kulak, göz, akciğer, kanat gibi sayısız kompleks or-
            ganlarının "mutasyonlara", yani genetik bozukluklara dayalı bir süreç
            sonucunda oluştuğunu iddia etmektedir. Ama teoriyi çaresiz bırakan
            açık bir bilimsel gerçek vardır: Mutasyonlar canlıları geliştirmezler,
            aksine her zaman için canlılara zarar verirler.
                 Bunun nedeni çok basittir: DNA çok kompleks bir düzene sahip-
            tir. Bu molekül üzerinde oluşan herhangi bir tesadüfi etki ancak zarar
            verir. Amerikalı genetikçi B. G. Ranganathan bunu şöyle açıklar:
                 Mu tas yon lar kü çük, ras ge le ve za rar lı dır lar. Çok en der ola rak mey da na
                 ge lir ler ve en iyi ih ti mal le et ki siz dir ler. Bu üç özel lik, mu tas yon la rın ev -
                 rim sel bir ge liş me mey da na ge ti re me ye ce ği ni gös te rir. Za ten yük sek de -
                 re ce de özel leş miş bir or ga niz ma da mey da na ge le bi le cek rast lan tı sal bir
                 de ği şim, ya et ki siz ola cak tır ya da za rar lı. Bir kol sa atin de mey da na ge -
                 le cek ras ge le bir de ği şim kol sa ati ni ge liş tir me ye cek tir. Ona bü yük ih ti -
                 mal le za rar ve re cek ve ya en iyi ih ti mal le et ki siz ola cak tır. Bir dep rem bir
                 şeh ri ge liş tir mez, ona yı kım ge ti rir. (Charles Darwin, The Origin of
                 Species: A Facsimile of the First Edition, Harvard University Press,
                 1964, s. 179.)
                 Ni te kim bu gü ne ka dar hiç bir ya rar lı, ya ni ge ne tik bil gi yi ge liş ti -
            ren mu tas yon ör ne ği göz lem len me di. Tüm mu tas yon la rın za rar lı ol -
            du ğu gö rül dü. An la şıl dı ki, ev rim te ori si nin "ev rim me ka niz ma sı" ola -
            rak gös ter di ği mu tas yon lar, ger çek te can lı la rı sa de ce tah rip eden, sa -



                                                                              261
   258   259   260   261   262   263   264   265   266   267   268