Page 55 - Güzel Söze Uymanın Önemi
P. 55

Harun Yahya (Adnan Oktar)                53


           (Yu suf Su re si, 53) aye tin de bil di ril di ği gi bi, nef si nin arın ma sı nı is -
           te me ye ce ği nin far kın da dır.
             Gün lük ha yat ta in san lar bu ko nuy la il gi li pek çok ör nek le kar -

           şı la şır lar. Ör ne ğin bir ki şi ha ta ya dü şe rek, bir olay da kar şı sın da ki
           ki şi yi kı rı cı ve sert bir ta vır gös te re bi lir ve ya nın da ki bir mü min
           ona bu tav rı nın gü zel ol ma dı ğı nı, her ne şart al tın da olur sa ol sun
           gü zel bir ta vır gös ter me si nin Al lah'ın em ri ol du ğu nu ha tır la ta bi -
           lir. İş te bu du rum  da ne fis dev re ye gi rip öğüt ve ri len ki şi ye as lın -
           da gös ter di ği tav rın doğ ru ol du ğu nu söy le ye bi lir ve ya ben ze ri tel -
           kin ler de bu lu na bi lir. İş te böy le bir du rum da Al lah'a iman eden bir
           in san, nef si nin bu özel li ği ni bil di ği için onun öne sür dü ğü ba ha ne -
           le rin hiç bi ri ne ku lak ver mez. Dai ma vic da nı na baş vu ra rak doğ ru -
           yu gö rür ve bu doğ ru ya uyar. Hat ta ken di si hak lı bi le ol sa, nef si -
           ne sa hip çık maz, onu ko ru ma ya ça lış maz. Gös ter di ği tav rın çok
           da ha gü ze li, çok da ha mü kem me  li ol du ğu nu dü şü nür ve bir da ha -
           ki se fe re da ha iyi si ni yap ma ya ni yet eder. İman eden bir in san,
           ahi ret te nef sin öne sür dü ğü ma ze ret le rin hiç bir ge çer li li ği ol ma -
           ya ca ğı nı; her za man nef si bir ke na ra bı ra ka rak ve ri len gü zel öğü -
           de ica bet et me nin ka zanç sağ la ya ca ğı nı çok iyi bi lir. Çün kü he sap
           gü nü Ku ran'da bil di ril di ği gi bi, "Za lim le re ken di ma ze ret le ri -
           nin hiç bir ya rar sağ la ma ya ca ğı gün" (Mü min Su re si, 52)dür.
             Mü min ler bu sa ye de, ya ni he sap gü nün den çe ki nip bir bir le ri nin
           sö zü ne uy ma la rı sa ye sin de, her ko nu da hem bir bir le ri nin ek sik -
           le ri ni ta mam lar, hem de çok bü yük bir hız la ge li şir, mü kem mel

           bir ah lak ve ta vır bü tün lü ğü ne doğ ru yol alır lar. Bir mü mi nin fark
           et me di ği ni di ğe ri gö rür ve ta mam lar. En önem li si ise hiç bir mü -
           mi nin ken di si ne ha tır la tı lan ko nu lar da en ufak bir di renç gös ter -
           me me si dir. Ku ran'da bil di ril di ği gi bi mü min ler, "... yap tık la rı
   50   51   52   53   54   55   56   57   58   59   60