Page 67 - Güzel Söze Uymanın Önemi
P. 67

Harun Yahya (Adnan Oktar)                65


                      “SAMİMİ İNSAN HER KOŞULDA
                             VİCDANINA UYAR”

             SUNUCU: Evet. Peki nefislerden bahsettik şirk koşmaktan bah-
           settik. Nefis mücadelesini nasıl sağlıyoruz biz? Ya da nasıl sağlayamı-
           yoruz? Nerede nefsimize müdahale edemiyoruz? Nerede ediyoruz?
             ADNAN OKTAR: Evet insanın çıkarlarıyla, mantığıyla vicdanı
           çatıştığında eğer insan çıkarlarını tercih ederse, mantığını tercih eder-
           se bu nefs demektir. Nefsini tercih ediyor demektir. Biz daima hak-
           tan yana doğrudan yana olmak durumundayız. Mesela bir
           insan var acı çekiyor ve rahatsız, bizim bunu kurtarma
           imkanımız var ama bu bize pahalıya mal olacak. İnsanlar bun-
           dan kaçınıyorlar. Mantık olarak düşünüyor “zaten az bir

           param var şimdi, gidip onu ona mı veriyim?” diyor. Ver tabi o
           paranı ona, Allah sana daha fazlasıyla verir. O adama o parayı
           vermiyor. Allah bu sefer o parayı ona hastane parası yaptırıyor. Kat
           kat fazlasını harcıyor. Hiç ummadığı yerlere harcar. Ve ahirette de
           nasibi olmaz. Yani her şeyde Allah’ın rızasının en çoğunu seçmek
           lazım. Dost seçerken, arkadaş seçerken, evlenirken, meslek seçerken,
           bir yere giderken, bir şey yaparken hep Allah’ın rızasının en çoğunu
           arayarak hareket etmek lazım. O zaman sürekli bir bereket ve güzel-
           lik olur. Aksinde bir uğursuzluk, bereketsizlik bir tersliktir gider. Ve dik-
           kat ederseniz insanlar hep bir boğuşma içindedir hep “Tüh”, “Aksilik”
           “Battım”, “Yandım”, “Ölüyorum”, “Benden daha dertlisi var mı
           acaba?”, “Bütün ömrüm işte dertlerle belalarla geçiyor” der.
           Hakikaten de Allah süründürür. Ama dürüst samimi olan insanlar,
           hep Allah rızası için hareket edenlerin yolu hep açıktır, hep

           mutlu olurlar, hep güzel yolda gitmiş olurlar.  (Sayın Adnan
           Oktar’ın Kanal 35’teki Röportajından, 14 Şubat 2009)
   62   63   64   65   66   67   68   69   70   71   72