Page 261 - Karanlık Tehlike Bağnazlık
P. 261
Adnan Oktar
(Harun Yahya)
İşte tam olarak bu nedenledir ki iç ve dış mihraklar yüz-
yıllardır özellikle kadın konusu üzerinden İslam dininde tah-
ribat yaratmaya gayret etmişlerdir. Bunun için de gerek uydurma
hadisleri ve batıl uygulamaları gerekse toplumun -tamamen Kuran
dışı olan- örf, adet ve gelenek olarak adlandırdıkları kuralları kal-
kan yapmışlardır. Kendilerince İslam'da kadının ikinci sınıf, aşağı-
lanan, değer verilmeyen, itici, günaha sokucu, beyni iğfal edilmeye
müsait tehlikeli bir varlık olarak bilinmesine çalışmışlardır.
Örneğin yukarıdaki sözde hadiste, kadının ahlaksızlık yapma-
ya müsait, kendine mukayyet olamayan, iradesi zayıf, imanına
güvenilmeyen, şeytanın iğfaline açık bir varlık olduğu anlatılmak-
tadır. Bunun için de kadının elden geldiğince sokağa çıkarılmama-
sı, vesayet altında tutulması, eğer çıkarsa da namussuzluk, ahlak-
sızlık yapma eğilimi yüksek olacağı gibi bir telkin verilerek her
hareketine dikkat edilmesi gerektiği anlatılmaktadır.
Oysa bu uydurma sözlerin Peygamberimiz (sav) tarafından
söylenmediği çok açıktır. Kadınlarla istişare eden, savaşlarda
güvenliğinin sağlanmasında kadınlara görev veren, meclislerinde
kadınlara geniş yer ayıran, vaktinin büyük kısmını onlarla sohbet
ederek geçiren, onlara karşı derin saygı ve sevgi besleyen Peygam-
berimiz (sav) adına yalan beyanlar ortaya atanlar derin bir kadın
düşmanlığı içinde olan bağnazlardır.
Peygamberimiz (sav) döneminde, daha önce detaylı bahsettiği-
miz gibi, kadınlar savaşlara katılan, her türlü sosyal ortamda bulu-
nan, ticaretle uğraşan, dini tebliğ eden önde giden müminler ara-
sında yerlerini almışlardır. Kuran ayetleri içinde de kadının evden
dışarı çıkarılmayacak kadar tehlikeli ve zayıf akıllı bir varlık oldu-
ğunu ifade eden tek bir ima dahi yoktur. Aksine Kuran'da Allah,
bağnaz zihniyetin kadınlara bakış açısındaki derin psikopatlığı ve
bu zihniyetin Peygamberimiz (sav) döneminde de şeytani faaliyet-
ler içinde olduğunu haber vermiştir:
259