Page 401 - Karanlık Tehlike Bağnazlık
P. 401
Adnan Oktar
(Harun Yahya)
bir kadının kuşkusuz o süslü, hoş, göze ve kalbe hitap eden
güzelliğinin de bir değeri kalmamaktadır.
Makyajı haram kılmaya kalkanlar genellikle güzelliklerden
zevk alma ruhunu yitirmiş insanlardır. Onların köhne dünyasında
sanat, zevk, mutluluk, neşe, güzellik olmadığı için, ayrıca kendile-
rince kadını kapatılması ve yok edilmesi gereken bir varlık olarak
gördükleri için bir kadının güzelleşmesi yerine çirkinleşmesini ter-
cih ederler. Şu durumda bir soralım: Dünyada hangi ilerici,
modern ve kültürlü insan veya toplum, kadını değersiz ve bakım-
sız kılan bir dini kabul eder? Hangisi bu dinin bir temsilcisi olmak
ister? Hangisi böyle bir dini savunur?
Bir kısım Batı toplumları bu sebeple bağnazlığa karşıdırlar
ama yanılgıları, bu dinin adını İslam zannetmeleridir.
Bağnazlığın Kadın Karşıtlığının Dehşet Verici Aşaması
Buraya kadar bağnaz zihniyetin, kadının güzel ve bakımlı
olmasına nasıl karşı olduğunu, kadının hayatın içinde olmaması
için ellerinden geleni yaptıklarını gördük. Ancak bağnaz zihniyetin
kadın güzelliğinden şiddetli rahatsızlık duymasının bir çok kişi
tarafından bilinmeyen hastalıklı bir yönü daha vardır. Kadınların
tüm güzelliğini elinden alan bağnaz zihniyet küçük erkek çocukla-
ra da yönelmiştir. Bu zihniyete göre sadece kadınlar değil, genç
erkek çocuklar da baskı altına alınmalıdır. Çünkü bu zihniyet, genç
erkek çocuklarının da tahrik unsuru olduğunu, dolayısıyla varlık-
larının potansiyel suç ve tehlike olduğunu iddia eder. Kuşkusuz bu
son derece sapkın bir bakış açısıdır. Ne var ki, bu ürkütücü ve deh-
şet verici sapkınlık Kuran’dan uzak bağnaz anlayışın içine yerleş-
miştir. İlerleyen satırlarda örneklerini göreceğimiz üzere, hurafe
hadis ve rivayetlerde ve bazı alimlerin anlatımlarında bu konu
geniş bir şekilde yer almaktadır. Bu kaynaklara baktığımızda,
399