Page 439 - Karanlık Tehlike Bağnazlık
P. 439
Adnan Oktar
(Harun Yahya)
Oysa takiye, şu anda bir kısım hurafeci
İslam anlayışına sahip kişiler tarafından farklı
uygulanmakta, bir kısım İslam karşıtları tarafından da yanlış
anlaşılmaktadır. Hurafeci İslam anlayışına sahip bir kısım
kişiler, takiyeyi, bütün hayatlarına hakim olması gereken
bir iki yüzlülük metodu olarak kullanmaya kalkmakta,
hiçbir hayati tehlike söz konusu olmadığı durumlarda
dahi İslam dışı uygulamalara rahatlıkla girebilmekte ve
mevzu hadisler neticesinde düşman olarak addettikleri
kişilere rol icabı dostmuş gibi davranmaktadırlar.
Bir kısım İslam karşıtları veya radikaller nede-
niyle İslam'a şüpheyle bakanlar ise bunu genele
vurup, hiçbir Müslümanın barış ve sevgi yönündeki
söylemlerine inanmamak gerektiğini, nihai ve büyük
bir savaş için tamamının rol yaptığını iddia ederler.
Onlar, söz konusu Müslümanlar tarafından Kuran'da
geçen takiyenin bu şekilde uygulandığını ve aslında
savaşı sabırsızlıkla bekleyen Müslümanların rol gereği
birer barış ve sevgi elçisi gibi davrandıklarını öne sürerler. Dolayısıyla
bu kişilere göre, sevgi ve barıştan söz eden her Müslüman aslında yalan
söylemektedir.
Burada elbette iki tarafın da en büyük sorunu Kuran'dan habersiz
olmalarıdır.
Öncelikle Kuran'da geçen takiye kelimesinde önemli bir şart var-
dır: "kalbi imanla tatmin bulmuş olduğu halde baskı altında zorla-
nan hariç"... Ayette belirtilen takiye için şart, kişinin baskı veya tehdit
altında, yani zor bir durumda olmasıdır ve baskıdan kurtulmak için
imanını gizlemesidir; husumetini veya düşmanlığını değil. Yüce Allah
Kuran'da Firavun'un ailesinden olup imanını gizleyen bir kişiyi haber
vermektedir:
437