Page 99 - Karanlık Tehlike Bağnazlık
P. 99
Adnan Oktar
(Harun Yahya)
miz (sav)'in müjdeleri bizim için son derece kıymetlidir ve bu
durum hadislerin sahih olanlarını bir müjde ve nimet olarak gör-
memiz gerektiğini, tümünü yok sayamayacağımız gerçeğini de
beraberinde getirir.
Ancak şu bir gerçektir ki, hadis kitaplarına sonradan eklenmiş,
Peygamberimiz (sav)'in sözleri ve uygulamalarıyla hiç ilgisi olma-
yan bir kısım açıklamalar günümüzde hadis kitaplarında bulun-
maktadır. Bu sözlerin sahih hadislerden ayırt edici özelliği, Kuran
ile tam anlamıyla çelişmeleridir. Kuran ile çelişen bir söz ve uygu-
lamanın Peygamberimiz (sav)'e ait olması imkansızdır.
Dolayısıyla İslam dininden başka bir din olan bağnazların
dinini incelerken hadisler konusunda bazı gerçekleri bilmemiz
gerekir. Çünkü bağnazların dini, İslam'ın yegane kitabı olan
Kuran'da yoktur. Peki bu batıl din nerededir?
Bağnazların dini geleneklerde, dilden dile yayılmış hurafeler-
de, fakat asıl olarak büyük bir kısmı Peygamber Efendimiz (sav)'e
ait olduğu iftirası ile öne sürülen uydurma hadislerdedir.
Kuran'ın indirilişinin ardından geçen yüzyıllarda, Peygamberi-
miz (sav)'in bazı uygulamaları ve sözleri hadis olarak bir araya top-
lanmıştır. Hadislerin Hicri 2. yüzyıldan itibaren yazılı hale getiril-
meye başlandığı zannedilmektedir. Söz konusu hadislerin bir kısmı
korunabilmiştir. Bir kısmı ise yanlış aktarılmış, çarpıtılmış veya
tamamen uydurulmuştur.
Daha önce açıkladığımız gibi, bir hadisin gerçekten Peygambe-
rimiz (sav)'in sözü veya uygulaması olup olmadığını bilmek için
Kuran'a bakmamız gerekir. Eğer bir hadis, Kuran ile mutabıksa, bu
durumda doğrudur. Eğer geleceğe işaret eden bir hadis tahakkuk
ettiyse yani gerçekleştiyse, bu durumda yine doğrudur. Ama eğer
söz konusu hadis Kuran ile çelişiyorsa, bu konuda artık tereddüt
yoktur: Hadis hiçbir şekilde doğru kabul edilemez.
97