Page 289 - İmanın Güzellikleri
P. 289

len miş bir top lu lu ğuz" di ye cek ler dir. (Hicr Su re si, 14-15)
                 Bu ka dar ge niş bir kit le nin üze rin de bu bü yü nün et ki li ol ma sı, in -
            san la rın ger çek ler den bu ka dar uzak tu tul ma la rı ve 150 yıl dır bu bü yü -
            nün bo zul ma ma sı ise, ke li me ler le an la tı la ma ya cak ka dar hay ret ve ri ci bir
            du rum dur. Çün kü, bir ve ya bir kaç in sa nın im kan sız se nar yo la ra, saç ma -
            lık  ve  man tık sız lık lar la  do lu  id di ala ra  inan ma la rı  an la şı la bi lir.  An cak
            dün ya nın dört bir ya nın da ki in san la rın, şu ur suz ve can sız atom la rın ani
            bir ka rar la bi ra ra ya ge lip; ola ğa nüs tü bir or ga ni zas yon, di sip lin, akıl ve
            şu ur  gös te rip  ku sur suz  bir  sis tem le  iş le yen  ev re ni,  can lı lık  için  uy gun
            olan her tür lü özel li ğe sa hip olan Dün ya ge ze ge ni ni ve sa yı sız komp leks
            sis tem le do na tıl mış  can lı la rı  mey da na  ge tir di ği ne  inan ma sı nın,  "bü -
            yü"den baş ka bir açık la ma sı yok tur.
                 Ni te kim,  Al lah  Ku ran'da,  in kar cı  fel se fe nin  sa vu nu cu su  olan  ba zı
            kim se le rin, yap tık la rı bü yü ler le in san la rı et ki le dik le ri ni Hz. Mu sa (as) ve
            Fi ra vun ara sın da ge çen bir olay la biz le re bil dir mek te dir. Hz. Mu sa (as),
            Fi ra vun'a hak di ni an lat tı ğın da, Fi ra vun Hz. Mu sa (as)'a, ken di "bil gin
            bü yü cü le ri" ile in san la rın top lan dı ğı bir yer de kar şı laş ma sı nı söy ler. Hz.
            Mu sa (as), bü yü cü ler le kar şı laş tı ğın da, bü yü cü le re ön ce on la rın ma ri fet -
            le ri ni ser gi le me le ri ni em re der. Bu ola yın an la tıl dı ğı ayet şöy le dir:
                 (Mu sa:) "Siz atın" de di. (Asa la rı nı) atı ve rin ce, in san la rın göz le ri ni
                 bü yü le yi ver di ler, on la rı deh şe te dü şür dü ler ve (or ta ya) bü yük bir
                 si hir ge tir miş ol du lar. (Araf Su re si, 116)
                 Görüldüğü gibi Firavun'un büyücüleri yaptıkları "aldatmacalar"la -
            Hz. Musa (as) ve ona inananlar dışında- insanların hepsini büyüleyebil-
            mişlerdir. Ancak, onların attıklarına karşılık Hz. Musa (as)'ın ortaya koy-
            duğu delil, onların bu büyüsünü, ayette bildirildiği gibi  "uydurdukları-
            nı yutmuş" yani etkisiz kılmıştır:

                 Biz de Mu sa'ya: "Asa nı fır la tı ver" di ye vah yet tik. (O da fır la tı ve -
                 rin ce) bir de bak tı lar ki, o bü tün uy dur duk la rı nı der le yip-to par la -
                 yıp yu tu yor. Böy le ce hak ye ri ni bul du, on la rın bü tün yap mak ta
                 ol duk la rı  ge çer siz  kal dı.  Ora da  ye nil miş  ol du lar  ve  kü çük  düş -
                 müş ler ola rak ters yüz çev ril di ler. (Araf Su re si, 117-119)
                 Ayetlerde de bildirildiği gibi, daha önce insanları büyüleyerek etki-
            leyen bu kişilerin yaptıklarının bir sahtekarlık olduğunun anlaşılması ile,

                                                         Harun Yahya - Adnan Oktar  287
   284   285   286   287   288   289   290