Page 212 - Risale-i Nur - Asa-yı Musa
P. 212
214 ASA-YI MUSA
ِ
ِ
ِ
ِ
۪ه ۪ َلٌّ۪لُك۪ ِ ضرَلاْا۪و۪تاو ۪ مسلا۪فِ۪نم۪هَل۪و ۞ ۪ ۪نوجرخت۪متنَا۪اذا۪ ِ ضرَلاْا۪نم۪ةوعد
َ ُ ُ ْ َ ْ ُ ْ َ
ُ
َ
ً َ ْ َ
َ
ٰ َّ َ
ْ َ ُ َ
ْ
ْ
ِ
ِ
۪ ٰلعَلاْا۪لثمْلا۪هَلو۪هيَلع۪نوهَا۪وه۪و۪هدي عي۪مث۪قْلخْلا۪ءودبي۪ى ذَّلا۪وه۪و ۞ ۪ ۪نوتناق
َ ُ ٰ
ُ َّ ُ َ َ
ُ َ ْ َ ُ َ ْ َ ُ َ ُ ُ
ُ َ َ
َ ْ َ
ْ
َ ُ َ
ُ
۪ مي كحْلا۪زي زعْلا۪وهو ۪ ۪ ِ ضرَلاْاو۪تاومسلا۪فِ ِ
ِ
ُ
َ
َ
َ ُ َ
ُ َ
ْ
َ ٰ َّ
İmanın bir Kutbunu gösteren bu Semavî Âyat-ı Kübranın
ve Haşri isbat eden şu Kudsî Berahin-i Uzmânın bir Nükte-i Ekberi
ve bir Hüccet-i A'zamı; bu "Dokuzuncu Şua"da beyan edilecek. La-
tif bir İnayet-i Rabbaniyedir ki: Bundan otuz sene evvel Eski Said,
yazdığı Tefsir mukaddemesi "Muhakemat" namındaki Eserin âhi-
rinde;
İKİNCİ MAKSAD:
Kur'anda Haşre işaret eden iki Âyet Tefsir ve beyan edilecek.
ِ
ِ
مي ح ۪ رلاِ۪نمحرلا۪للّٰاِ۪مبِ ۪ وخن
ٰ ْ َّ
َّ
ه
ُ َ
ْ
deyip durmuş. Daha yazamamış. Hâlık-ı Rahîm'ime Delail ve Ema-
rat-ı Haşriye adedince Şükür ve Hamd olsun ki, otuz sene sonra tev-
fik İhsan eyledi. Evet bundan dokuz-on sene evvel o iki Âyetten bi-
rinci Âyet olan
ِ
ِ
ِ
َٓ ِ
ِ
۪ ِ يِحمَل۪كلذ۪نا۪ا ِ تِوم۪دعب۪ضرَلاْا۪ ِ يِحي۪فيَك ۪للّٰا ۪تمحرِ۪راثٰا ۪لا ۪ ٰ ۪ رُظناف
ْ ْ َ
َ ٰ َّ
َ
ه
ْ ُ َ ْ
َ ْ َ
َ ْ َ َ ْ َ َ ْ
ْ ُ
۪ ري دق۪ء َ شَِ۪لُك۪ ٰلع۪وهو۪ ٰ تومْلا
ٍ
َ ْ ِّ َ َ ُ َ ْ َ
Ferman-ı İlahînin iki parlak ve çok kuvvetli Hüccetleri ve
Tefsirleri bulunan Onuncu Söz ile Yirmidokuzuncu Söz'ü İn'am
etti, münkirleri susturdu. Hem İman-ı Haşrînin hücum edilmez o
iki metin kal'asından, dokuz ve on sene sonra ikinci Âyet olan başta
mezkûr Âyat-ı Ekberin tefsirini bu Risale ile ikram etti. İşte bu Do-
kuzuncu Şua, mezkûr Âyatıyla işaret edilen dokuz âlî Makam ve bir
ehemmiyetli Mukaddemeden ibarettir.