Page 16 - Hayatın Gerçek Kökeni
P. 16
HAYATIN GERÇEK KÖKEN‹
le gelecektir. Bu özelliklerin uzun zaman içinde birikmesiyle de, ortaya ye-
ni bir tür ç›kacakt›r."
Ancak Darwin'in ortaya att›¤› bu "do¤al seleksiyonla evrim" teorisi,
daha ilk baflta pek çok soru iflaretini beraberinde getirmiflti: Darwin'in "do-
¤al ve rastlant›sal farkl›l›klar" dedi¤i fley gerçekte ne idi? Baz› ineklerin da-
ha büyük, baz›lar›n›n daha koyu renkli do¤abildikleri do¤ruydu, ama bu
farkl›l›klar milyonlarca bitki ve hayvan türünü nas›l aç›klayabilirdi?
1) Darwin "canl›lar kademe kademe evrimleflmifllerdir" diyordu. Bu du-
rumda çok say›da "ara tür" yaflam›fl olmal›yd›. Ama fosil kay›tlar›nda
bu teorik canl›lardan iz yoktu. Darwin bu sorun üzerinde çok kafa
yormufl ve sonuçta "bu fosiller ileride bulunabilir" demek zorunda
kalm›flt›.
2) Canl›lar›n göz, kulak, kanat gibi kompleks organlar› do¤al seleksi-
yonla nas›l aç›klanabilirdi? Tek bir dokular› eksik olsa hiçbir ifle yara-
mayacak olan bu organlar›n, "kademe kademe" geliflmifl olduklar› na-
s›l savunulabilirdi?
3) Tüm bunlar›n öncesinde, Darwin'in "tüm canl›lar›n ortak atas› dedi-
¤i" ilk canl› organizma nas›l oluflmufltu? Cans›z madde, do¤al süreç-
lerle canl› hale gelemeyece¤ine göre, Darwin ilk canl›n›n oluflumunu
nas›l aç›klayacakt›?
Darwin bu sorunlar›n en az›ndan bir k›sm›n›n fark›ndayd›. Kitab›na
ekledi¤i "Teorinin Zorluklar›" (Difficulties on Theory) adl› bölümde bunla-
r› kabul etmiflti. Ancak bu sorunlara getirdi¤i cevaplar›n bilimsel aç›dan
bir geçerlili¤i yoktu. ‹ngiliz fizikçi H. S. Lipson, Darwin'in bu "zorluklar›"
hakk›nda flu yorumu yapar:
Türlerin Kökeni'ni ilk okudu¤umda Darwin'in genelde sunulan tablonun ak-
sine, kendisinden pek de emin olmad›¤›n› fark etmifltim. "Teorinin Zorlukla-
r›" bafll›kl› bölüm, örne¤in çok belirgin bir güvensizlik yans›tmaktad›r. Bir fi-
zikçi olarak, gözün nas›l ortaya ç›km›fl olabilece¤i yönündeki yorumlar› kar-
fl›s›nda flaflk›nl›¤a düfltüm. 1
Darwin bilimsel araflt›rmalar ilerledikçe, "Teorinin Zorluklar›"n›n or-
tadan kalkaca¤›n› umuyordu. Ama aksine, yeni bilimsel bulgular bu zor-
luklar› daha da büyüttü.
14