Page 291 - Hayatın Gerçek Kökeni
P. 291

‹ndirgenemez Komplekslik

             lir. Dolay›s›yla yüksek ve bas bir sesi fiziksel olarak hissetmemiz, son de-
             rece normaldir. Dahas›, bu sesler cisimleri de fiziksel olarak etkiler. Çok
             güçlü kolonlar›n kullan›ld›¤› bir odada pencere camlar›n›n k›r›lmas› bu-
             nun bir örne¤idir. ‹lginç olan, evrimci yazar Atayman'›n bunlar› "kula¤›n
             evrimi"ne bir delil sanmas›d›r. Atayman, "kulak ses titreflimini alg›lar, de-
             rimiz de bu titreflimden etkilenir, demek ki kulak deriden evrimleflmifltir"
             diye mant›k yürütmektedir. E¤er Atayman'›n mant›¤› ile düflünülürse "ku-
             lak ses titreflimini alg›lar, pencere cam› da bu titreflimden etkilenir, demek
             ki kulak pencere cam›ndan evrimleflmifltir" de denebilir. Akl›n s›n›rlar›n›n
             bir kez d›fl›na ç›kt›ktan sonra, öne sürülemeyecek "teori" yoktur.
                 Evrimcilerin kula¤›n kökeni ile ilgili olarak ortaya att›klar› di¤er se-
             naryolar da, flafl›lacak derecede tutars›zd›r. Evrimciler, insan dahil, bütün
             memeli canl›lar›n sürüngenlerden evrimleflti¤i iddias›ndad›r. Ancak sü-
             rüngenlerin kulak yap›lar› ile memelilerin kulak yap›lar› daha önce de
             belirtti¤imiz gibi çok farkl›d›r. Bütün memeli canl›lar, az önce anlatt›¤›m›z
             ve üç kemikten oluflan orta kulak yap›s›na sahiptirler. Oysa bütün sürün-
             genlerin orta kulaklar›nda sadece tek bir kemik vard›r. Evrimciler bu du-
             rum karfl›s›nda, sürüngenlerin çenesinde yer alan dört ayr› kemi¤in, tesa-
             düfen yer de¤ifltirip orta kula¤a "göç etti¤ini" ve yine tesadüfen tam gere-
             ken flekli al›p örs ve üzengi kemiklerine dönüfltü¤ünü iddia ederler. Ayn›
             senaryoya göre sürüngenlerin orta kula¤›nda var olan tek kemik de flekil
             de¤ifltirerek çekiç kemi¤ine dönüflmüfl ve orta kulaktaki üç kemik aras›n-
             daki son derece hassas denge tesadüfen kuruluvermifltir. 360
                 Hiçbir bilimsel bulguya, örne¤in fosil kayd›na dayanmayan bu haya-
             li iddia, kendi içinde de son derece çeliflkilidir. Buradaki en önemli nokta,
             böyle hayali bir dönüflümün bir canl›y› sa¤›r b›rakacak olmas›d›r. Elbette
             çene kemikleri, yavafl yavafl orta kula¤›n›n içine girmeye bafllayan bir can-
             l› duymaya devam edemez. Bu tür bir canl› da, evrimcilerin kendi kabul-
             lerine göre, di¤er canl›lar aras›nda dezavantajl› hale gelip elenecektir.
                 Öte yandan, çene kemikleri kulaklar›na do¤ru hareket eden bir canl›-
             n›n, çenesi de sakat hale gelecektir. Böyle bir canl›n›n çi¤neme yetene¤i de
             çok zay›flayacak, hatta tümüyle yok olacakt›r. Bu da yine canl›n›n deza-
             vantajl› hale gelip elenmesi ile sonuçlanacakt›r.
                 K›sacas› kulaklar›n yap›s›n›n ve kökeninin incelenmesi ile ortaya ç›-
             kan sonuçlar, evrimci varsay›mlar› aç›kça geçersiz k›lmaktad›r. Evrimci bir
             kaynak olan The Grolier Encyclopedia, bu durum karfl›s›nda "kulaklar›n


                                              289
   286   287   288   289   290   291   292   293   294   295   296