Page 37 - Allah Sevgisi
P. 37
HHaarruunn YYaahhyyaa ((AAddnnaann OOkkttaarr))
ADNAN OKTAR: Bu âşık alametidir. Allah melekleri yaratı-
yor, fakat melekler Allah için gösterebilecekleri bir fedakârlık imkâ-
nına sahip değiller; mesela çile çekmeleri olmuyor, sabretmeleri ol-
muyor, cesaret göstermeleri olmuyor, mesela metanet göstermeleri-
ne gerek kalmıyor yani her şey onlara mecburi olarak verilmiş. Fakat
insan böyle değil. İnsan Allah’a aşkını ve sevgisini şiddetli göstert-
me gücüne sahip, mesela ne yaparsa yapsın Allah, ne zorluk mey-
dana getirirse getirsin eğer aşkında devamlıysa, o aşkı çok güzel ifa-
de eden bir durum olmuş oluyor, insanlarda da bu vardır. Mesela in-
san sevdiğinin kendisine sadık olmasını ister her halükarda, değil
mi, vefa göstermesini ister, zor bir durumda cesaret gösterip öne
atılmasını ister, hatta hayatı pahasına da olsa onu korumasını ister.
Bu bir güzelliktir. İşte Allah da böyle, Allah da bizim o güzelliği ya-
şamamızı istiyor. Allah için canımızı vermemiz, Allah için gazi ol-
mamız gerekirse, Allah için aç, susuz kalmamız, hapis yatmamız,
bunlar hep âşık alametleridir. Yani âşık bununla tatmin olur,
bununla doyar. Yani ruhu bununla ferahlamış, açılmış
oluyor. Çünkü sevgisini göstermek isti-
yor, insan ne yapsın, yapacağı tek şey en
zor anda bile sevgilisinden yana olma-
sıdır. En zor anda bile. Zaten sevgili-
nin kanunu budur. En zor anda bile
sevdiğini bırakmamak, her halükarda
ona sadık olmak ve ona sevgisinde
en ufak bir azalma olmaması bilakis
daha da artma olması. İşte Allah bize
bu imkanı vermiş oluyor dünyada. Biz
Allah’a aşkımızı ortaya koymada bunu
bir fırsat ve imkan olarak kullanmış oluyo-
ruz. (Tempo TV; 20 Ocak 2009)
5
3 35