Page 165 - Kuran Mucizeleri 3. Cilt
P. 165
Oysa Darwin’in kitabının yayınlanmasından beş yıl sonra, ünlü Fransız
biyolog Louis Pasteur, evrime temel oluşturan bu inancı kesin olarak çürüttü.
Pasteur yaptığı uzun çalışma ve deneyler sonucunda vardığı sonucu şöyle özet-
lemişti: “Cansız maddelerin hayat oluşturabileceği iddiası artık kesin olarak
tarihe gömülmüştür.” (Sidney Fox, Klaus Dose, Molecular Evolution and The
Origin of Life, New York: Marcel Dekker, 1977, s. 2)
Evrim teorisinin savunucuları, Pasteur’ün bulgularına karşı uzun süre di-
rendiler. Ancak gelişen bilim, canlı hücresinin kompleks yapısını ortaya çıkar-
dıkça, hayatın kendiliğinden oluşabileceği iddiasının geçersizliği daha da açık
hale geldi.
B.439<>-C;AB 6@5!853B C C>C?
20. yüzyılda hayatın kökeni konusunu ele alan ilk evrimci, ünlü Rus bi-
yolog Alexander Oparin oldu. Oparin, 1930’lu yıllarda ortaya attığı birtakım
tezlerle, canlı hücresinin tesadüfen meydana gelebileceğini ispat etmeye çalıştı.
Ancak bu çalışmalar başarısızlıkla sonuçlanacak ve Oparin şu itirafı yapmak
zorunda kalacaktı: “Maalesef hücrenin kökeni, evrim teorisinin tümünü
içine alan en karanlık noktayı oluşturmaktadır.” (Alexander I. Oparin, Origin
of Life, (1936) New York, Dover Publications, 1953 (Reprint), s. 196)
Oparin’in yolunu izleyen evrimciler, hayatın kökeni ko-
nusunu çözüme kavuşturacak deneyler yapmaya çalıştılar.
Bu deneylerin en ünlüsü, Amerikalı kimyacı Stanley Miller
tarafından 1953 yılında düzenlendi. Miller, ilkel dünya at-
mosferinde olduğunu iddia ettiği gazları bir deney düzene-
ğinde birleştirerek ve bu karışıma enerji ekleyerek,
proteinlerin yapısında kullanılan birkaç organik mo-
lekül (amino asit) sentezledi.
Alexander Oparin
Adnan Oktar (Harun Yahya) 163