Page 75 - Darwinizmin Karanlık Büyüsü
P. 75

Harun Yahya (Adnan Oktar)



            geçersizli¤ini ortaya koyan eserleriyle tan›nan Henry Morris'in  kitab›n›n
            önsözünde David Jeremiah da, bu gerçe¤e dikkat çekmekte ve flu soruyu
            sormaktad›r:

                 Asl›nda bir ilahiyat ö¤rencisi olan ve sonra dininden dönen Darwin, bir
                 avukat olan Lyell, bir tar›mc› olan Hutton, bir gazeteci olan Chambers ve bi-
                 lim adam› olmayan di¤er kifliler taraf›ndan gelifltirilen Darwinizm inanc›
                 nas›l oldu da bu kadar yayg›nlaflabildi? 35
                 Bu soruya verilecek tek cevap vard›r: Evrim teorisi baz› özel teknik,
            taktik ve illüzyonlarla bu kadar yayg›n hale getirilmifltir.
                 Darwinistler hem kendilerini, hem de di¤er insanlar› bu düflünceye
            inand›rmak için ileride detayl› olarak bahsedece¤imiz metodlar› kullana-
            rak bir tür büyü yaparlar. Ayn› bir büyücü gibi baz› "t›ls›ml›" kelimeleri
            sürekli tekrarlayarak insanlar›n beyinlerine kaz›d›klar› safsatalarla, hip-
            noz etkisi yapan resimler ve yaz›larla, halk aç›s›ndan anlafl›lmas› imkan-
            s›z cümlelerle insanlar› düflünmekten, incelemekten ve araflt›rmaktan al›-
            koyarlar. Ayn› bir büyücünün büyüde kullan›lan çeflitli maddelerden,
            karmafl›k kelimelerden, küçük küçük yaz›lardan medet ummas› gibi, on-
            lar da tesadüflerden, kemiklerden, kelimeler ve yaz›larla oluflturulan bir
            tür büyüden medet umarlar. Bu flekilde insanlar› etkilemeye, hepsi birbi-
            rinden ak›l d›fl› olan ç›kar›mlara onlar› da inand›rmaya ve üzerlerinde
            özel bir telkin oluflturmaya çal›fl›rlar.
                 Darwinistler bu karanl›k büyünün bozulmamas› için ellerinden ge-
            len her türlü yöntemi kullan›rlar. ‹nsanlar›n -e¤er düflünürlerse- gerçekle-
            ri, yani evrim teorisinin bir safsatadan ibaret oldu¤unu görüp fikirlerini
            de¤ifltireceklerinden çok büyük bir korku duyarlar. Bu nedenle de insan-
            lara kendilerince ikna edici bir görünüm sunmaya çal›fl›rlar. Bu ikna edi-
            cilik çabas›, konuflmalar›nda, yaz›lar›nda, d›fl görünümlerinde ve hareket-
            lerinde çok yo¤un flekilde hakimdir. Bu büyünün insana verdi¤i telkin,
            daha önce de belirtti¤imiz gibi sabah eline ald›¤› bir gazetede, yolda gör-
            dü¤ü bir reklam tabelas›nda, okulda okudu¤u bir kitapta, sinemada izle-
            di¤i bir filmde ya da televizyondaki herhangi bir belgeselde kurgulana-
            rak, hayat›n her an›na yay›lm›flt›r.
                 ‹flte bu yüzden, bu ikna ve telkin yöntemlerini tüm ayr›nt›lar›yla



                                              73
   70   71   72   73   74   75   76   77   78   79   80