Page 152 - Makaleler 3. Cilt
P. 152
150 MAKALELER -3-
Mendel 1865 y›l›nda kal›t›m kanunlar›n› keflfetti. Mendel'in yüzy›l›n sonuna
kadar pek duyulmayan keflifleri 1900'lü y›llar›n bafl›nda genetik biliminin or-
taya ç›kmas›yla önem kazand›. Yine ayn› y›llarda genler ve kromozomlar›n
yap›s› keflfedildi. 1950'li y›llarda genetik bilgiyi saklayan DNA molekülünün
keflfi ise teoriyi büyük bir krize soktu.
Bu tür bilimsel geliflmelerin yan›s›ra, y›llarca süren kaz›larda, ilkel türle-
rin kademe kademe geliflmifle do¤ru evrimleflti¤ini göstermesi gereken ara-
geçifl formlar› da bir türlü bulunamad›. Yaln›zca bu açmaz bile evrim denilen
olay›n hiçbir zaman gerçekleflmifl olamayaca¤›n› ortaya koydu.
Asl›nda bütün bu geliflmelerin, bilim d›fl› oldu¤u ortaya ç›kan Darwin'in
teorisini tarihin tozlu raflar›na kald›rmas› gerekirdi. Ancak belli çevreler ›s-
rarla teoriyi revizyona sokmaya, yenilemeye ve her ne flekilde olursa olsun
bilimsel platforma oturtmaya çal›flt›lar. Bütün bu çabalar, teorinin ard›nda bi-
limsel kayg›lardan ziyade ideolojik birtak›m hedeflerin oldu¤unu gösterme-
si aç›s›ndan oldukça anlaml›yd›.
Ara-Formlardan Eser Yok!
Evrim teorisi, bir türün bir baflka türe dönüflmesinin milyonlarca y›ll›k
uzun bir zaman dilimi içerisinde yavafl ve aflamal› gerçekleflti¤ini söyler. Bu-
na göre, ilkel canl›dan karmafl›k olana geçifl uzun bir zaman› kapsar ve kade-
me kademe ilerler. Bu iddian›n do¤al mant›ksal sonucu ise, bu geçifl dönemi
s›ras›nda "ara geçifl formu" ad› verilen ucube canl›lar›n yaflam›fl olmas›n› ge-
rektirir.
Örne¤in, bal›k özelliklerini hala tafl›mas›na ra¤men, bir yandan da baz›
sürüngen özellikleri kazanm›fl olan yar› bal›k-yar› sürüngenler yaflam›fl ol-
mal›d›r geçmiflte. Ya da sürüngen özelliklerini tafl›rken, bir yandan da baz›
kufl özellikleri kazanm›fl sürüngen-kufllar ortaya ç›km›fl olmal›d›r. Evrimci-
ler, tüm canl›lar›n kademeli olarak birbirlerinden türediklerini iddia ettikleri
için de, bu ara geçifl formlar›n›n türlerinin ve say›lar›n›n milyonlarca olmas›
gerekir.
E¤er gerçekten bu tür canl›lar yaflam›fllarsa, bunlar›n kal›nt›lar›na da fo-
sil kay›tlar›nda rastlanmas› gerekir. Çünkü bu ara geçifl formlar›n›n say›s›n›n
bugün bildi¤imiz hayvan türlerinden bile fazla olmas› ve dünyan›n dört bir
yan›n›n fosilleflmifl ara geçifl formu kal›nt›lar›yla dolu olmas› laz›md›r. Daha-
s›, evrimciler 19. yüzy›l›n ortas›ndan bu yana dünyan›n dört bir yan›nda
hummal› fosil araflt›rmalar› yaparak bu ara geçifl formlar›n› aramaktad›rlar.