Page 163 - Makaleler 3. Cilt
P. 163

Ek Bölüm: Evrim Aldatmacas›          161



             verelim. Bir cisimden gelen ›fl›nlar gözde retinaya ters olarak düflerler. Bu
             ›fl›nlar, buradaki hücreler taraf›ndan elektrik sinyallerine dönüfltürülür ve
             beynin arka k›sm›ndaki görme merkezi denilen küçücük bir noktaya ulafl›r-
             lar. Bu elektrik sinyalleri bir dizi ifllemden sonra beyindeki bu merkezde gö-
             rüntü olarak alg›lan›r. Bu bilgiden sonra flimdi düflünelim:
               Beyin ›fl›¤a kapal›d›r. Yani beynin içi kapkaranl›kt›r, ›fl›k beynin bulundu-
             ¤u yere kadar giremez. Görüntü merkezi denilen yer kapkaranl›k, ›fl›¤›n as-
             la ulaflmad›¤›, belki de hiç karfl›laflmad›¤›n›z kadar karanl›k bir yerdir. Ancak
             siz bu zifiri karanl›kta ›fl›kl›, p›r›l p›r›l bir dünyay› seyretmektesiniz.
               Üstelik bu o kadar net ve kaliteli bir görüntüdür ki 21. yüzy›l teknolojisi
             bile bu netli¤i her türlü imkana ra¤men sa¤layamam›flt›r. Örne¤in flu anda
             okudu¤unuz kitaba, kitab› tutan ellerinize bak›n, sonra bafl›n›z› kald›r›n ve
             çevrenize bak›n. Bu gördü¤ünüz netlikte ve kalitedeki bir görüntüyü baflka
             bir yerde gördünüz mü? Bu kadar net bir görüntüyü size dünyan›n bir nu-
             maral› televizyon flirketinin üretti¤i en geliflmifl televizyon ekran› dahi vere-
             mez. 100 y›ld›r binlerce mühendis bu netli¤e ulaflmaya çal›flmaktad›r. Bunun
             için fabrikalar, dev tesisler kurulmakta, araflt›rmalar yap›lmakta, planlar ve
             tasar›mlar gelifltirilmektedir. Yine bir TV ekran›na bak›n, bir de flu anda eli-
             nizde tuttu¤unuz bu kitaba. Arada büyük bir netlik ve kalite fark› oldu¤unu
             göreceksiniz. Üstelik, TV ekran› size iki boyutlu bir görüntü gösterir, oysa siz
             üç boyutlu, derinlikli bir perspektifi izlemektesiniz.
               Uzun y›llard›r, on binlerce mühendis üç boyutlu TV yapmaya, gözün
             görme kalitesine ulaflmaya çal›flmaktalar. Evet üç boyutlu bir televizyon sis-
             temi yapabildiler ama onu da gözlük takmadan üç boyutlu görmek mümkün
             de¤il, kald› ki bu suni bir üç boyuttur. Arka taraf daha bulan›k, ön taraf ise
             ka¤›ttan dekor gibi durur. Hiçbir zaman gözün gördü¤ü kadar net ve kalite-
             li bir görüntü oluflmaz. Kamerada da, televizyonda da mutlaka görüntü kay-
             b› meydana gelir.
               ‹flte evrimciler, bu kaliteli ve net görüntüyü oluflturan mekanizman›n te-
             sadüfen olufltu¤unu iddia etmektedirler. fiimdi biri size, odan›zda duran te-
             levizyon tesadüfler sonucunda olufltu, atomlar biraraya geldiler ve bu gö-
             rüntü oluflturan aleti meydana getirdiler dese ne düflünürsünüz? Binlerce ki-
             flinin biraraya gelip yapamad›¤›n› fluursuz atomlar nas›l yaps›n?
               Gözün gördü¤ünden daha ilkel olan bir görüntüyü oluflturan alet tesadü-
             fen oluflam›yorsa, gözün ve gözün gördü¤ü görüntünün de tesadüfen olufla-
             mayaca¤› çok aç›kt›r. Ayn› durum kulak için de geçerlidir. D›fl kulak, çevre-
             deki sesleri kulak kepçesi vas›tas›yla toplay›p orta kula¤a iletir; orta kulak al-
             d›¤› ses titreflimlerini güçlendirerek iç kula¤a aktar›r; iç kulak da bu titreflim-
   158   159   160   161   162   163   164   165   166   167