Page 83 - İnanç Gerçekleri
P. 83
Harun Yahya
yapaca¤› gereksiz bir ifli ya da elinde tuttu¤u kalemi düflünürken bulabi-
lir. Düflüncenin da¤›lmas› ise derinleflmeyi engeller.
Ayr›ca, bir konu hakk›nda yeterli bilgisi olmad›¤›nda da insan›n dü-
flünme kapasitesi belli bir yere kadar ilerleyebilir. Ama bu, yine de derin
düflünmeyi engelleyecek bir sebep de¤ildir. ‹nsan nas›l ve ne yönde düflü-
nece¤ini bilirse, o konuda kendini gelifltirebilir ve gerekiyorsa bilgisini de
art›rabilir.
Ancak düflünmeyi engelleyen en önemli etkenlerden biri hiç kuflku-
suz ki ülfet yani olaylara bir al›flkanl›k gözlü¤ünün ard›ndan bakmakt›r.
Çevresinde gerçekleflen olaylar› dünyaya geldi¤i andan itibaren sürekli gö-
ren insan, e¤er detayl› düflünmezse bunlar›n tümünü do¤al karfl›layabilir.
Örne¤in canl›lardaki ola¤anüstü tasar›m› göremez. Her zaman görmeye
al›fl›k oldu¤u için kar›ncan›n kendi a¤›rl›¤›n›n 200-300 kat› kadar bir cis-
mi kolayl›kla metrelerce uza¤a tafl›d›¤›n›, bunun çok önemli bir detay ol-
du¤unu, bu kar›ncaya böyle zor birfleyi gerçeklefltirebilecek bir fiziksel me-
kanizmay› kimin verdi¤ini hiç düflünmez. Kendisinin böyle birfleyi hiçbir
flekilde yapamayaca¤›n› ise akl›na bile getirmez. Veya bir kuflun kanad›-
n›n tüm yap›s›ndaki detaylar›, bu kuflun kanat mekanizmas›n›n son dere-
ce özel bir tasar›m› gerektirdi¤inin fark›na varamaz. Oysa derin düflüne-
bilen bir insan tek bir tüyü bile eline al›p, onu detayl› inceleyerek çok önem-
li sonuçlara varabilir. Tüydeki diziliflten, tüyü oluflturan maddenin yap›-
s›n›n sa¤laml›¤›na kadar pek çok önemli ama üzerinde düflünülmeyen de-
tay› kendisi görerek bulabilir. Tek bir tüye bakarak bunun üzerindeki ya-
rat›l›fl delillerini tespit edebilir.
Ancak flunu da belirtmek gerekir ki, ülfetsiz bir flekilde düflünebilmek
için kiflinin mutlaka çok fazla fley bilmesine gerek yoktur. Sadece çevre-
sindeki canl›lara, gökyüzüne ve hatta kendi vücuduna dikkatlice bakma-
s› yeterli olacakt›r. Allah bu konuya Kaf Suresi'nde flöyle bir örnekle dik-
kat çekmektedir:
Üzerlerindeki gö¤e bakm›yorlar m›? Biz, onu nas›l bina ettik ve onu
nas›l süsledik? Onun hiçbir çatla¤› yok. Yeri de (nas›l) döfleyip-yay-
d›k? Onda sars›lmaz da¤lar b›rakt›k ve onda 'göz al›c› ve iç aç›c›'
her çiftten (nice bitkiler) bitirdik. (Bunlar,) '‹çten Allah'a yönelen'
her kul için 'hikmetle bakan bir iç göz' ve bir zikirdir. Ve gökten mü-
81