Page 237 - Amerika'nın Göremediği PKK
P. 237
Okuyun KCK sözleşmesini.
Bir diktatörlük anayasası o.
Okuduğum maddelerden dehşete düştüm.
Önce özgürlükçü anlatımlarla başlıyor sonra 'tek karar mercii'
olarak 'önderliği' gösteriyor.
'Önderlikle' aynı fikirde olmayan bir Kürt ne yapacak bilmiyo-
rum, öyle bir ihtimal o anayasayı yazanların aklından bile geç-
memiş.
Onlara göre hiçbir Kürt, hiçbir konuda 'önderlikten' farklı düşü-
nemez anladığım kadarıyla.
KCK Yürütme Konseyi, Halk Özgürlük Mahkemesi Savcılığını
görevlendirebiliyor, yargıçları atayabiliyor.
'Basın komitesi' ise 'ideolojik ve ulusal birliğin pekiştirilmesine
yönelik çalışmalar' yürütüyor.
Gerçekten böyle bir düzende yaşamak istiyor mu Kürtler?
Türklerin yıllarca süren baskılarından kurtulmanın tek çaresi,
önderlikle, konseylerle, komitelerle yönetilen, 'ulusal birlik' anla-
yışını resmîleştiren bir toplumda yaşamak mı?
BDP'li dostlarımız KCK'nın bu 'anayasasını' çok çağdaş ve
yararlı buluyorlarsa aynı maddeleri Türkiye'nin yeni anayasası
için önerecekler mi?
Türkiye'nin bir 'önderliği’, yürütme konseyi, komiteleri olsun
mu? Savcıları, yargıçları atama hakkı konseye verilsin mi?
Eğer bunları Türkiye anayasası için istemeyeceklerse, bunları
Kürtlere mi reva görüyorlar?
Türklerin asla kabul etmeyeceği, bugün artık kimsenin Türklere
teklif bile edemeyeceği bir anayasa neden Kürtlere Kürtler tara-
fından dayatılıyor? 87
Adnan Oktar (Harun Yahya) 235