Page 309 - Amerika'nın Göremediği PKK
P. 309

Gerçekten de, PKK'da özellikle basılı yayın ve yazışmaların Türk-
           çe ile yapıldığı, zorunlu olmadıkça toplantılarda Türkçe konuşulduğu
           iyi bilinmektedir.  122  Pek çok kişinin Kürtçe hakimiyeti bulunmamakta,
           hemen hiçbir köyün, hiçbir beldenin konuştuğu Kürtçe birbiriyle ben-
           zeşmemekte, bu nedenle iletişim yolu olarak Kürtçe tercih edilmemek-
           tedir. Bu nedenle kendi aralarında da en iyi anlaşma dili Türkçedir.

           Kendi ideolojilerini okuyup iyi anlamak için de hep Türkçe eserlerden
           faydalanmışlardır. Çünkü Kürtçe yayınlar her ne kadar var olsa da
           aslında oldukça yetersizdir.

                Dolayısıyla PKK'nın gerçekte Kürtçe anadil gibi bir derdi yoktur.
           Örgüt, anadil kavramını daima "Kürtlerin hakkını savunuyoruz" görü-
           nümünü vermek için kullanmakta ve Kürt halkının olurunu almaya
           odaklanmaktadır. Keza Kürtçe, özellikle genç Kürt nesil arasında da
           çok fazla tercih edilen bir dil değildir. Dünyaya açılmak, tarihi bilgiler
           edinmek, edebiyat, bilim, teknoloji, tarih, genel kültür ve siyaset gibi
           hiçbir konuda Kürtçe eserlere ulaşmak mümkün olamamaktadır.
           Hemen her ülkede çeşitli dillerde yayınlanan ünlü bir eseri Türkçe ola-

           rak bulabilmek mümkünken, Kürtçe olarak bulabilmek mümkün
           değildir. 21. Yüzyıl Enstitüsü'nün Diyarbakır'da gerçekleştirdiği bir
           analiz şu şekildedir:



                                                   Adnan Oktar (Harun Yahya)       307
   304   305   306   307   308   309   310   311   312   313   314