Page 59 - Amerika'nın Göremediği PKK
P. 59

Klasik manada bizler Marksizm ve Leninizm'i araştırıp incele-
                 yeceğiz. Bu ideolojilerin kılavuzluğunda dünyanın, Ortado-
                 ğu'nun ve Türkiye'nin genel bir tahlilini yapacağız. Bu bakış

                 açısına göre Doğu ve Güneydoğu Anadolu (Kuzey Kürdistan)
                 sömürge durumundadır. Türkiye de sömürgeci devlettir. Ayrı-
                 ca Kürdistan'ın diğer parçaları da İran, Irak ve Suriye'nin
                 sömürgeci idaresi altındadır. 7


                 PKK'nın amacını açıklayan diğer bir yazılı belge 1978 yılında
            yayınlanan Kürdistan Devriminin Yolu (Manisfesto) ile Parti Progra-
            mı'dır. Parti Programı'nda daha doğrusu Öcalan'ın hazırladığı Tas-
            lak'ta PKK'nın amacı şöyle özetlenmektedir:

                 Kürdistan, sömürgeci 4 devlet Türkiye, İran, Irak ve Suriye ta-

                 rafından dörde bölünmüştür. En büyük parça Türkiye Kürdista-
                 nı'dır. Burada yarı feodal ilişkiler geçerlidir. Devrimde Türkiye
                 Kürdistan'ı önderlik yapacaktır. Devrimin niteliği ulusun de-
                 mokratik devrimidir. Asgari hedef, sömürgeciliği yıkarak ba-
                 ğımsız, demokratik ve birleşik bir Kürdistan devleti kur-

                 maktır. Azami hedef, Marksist-Leninist ilkelere dayalı bir
                 devlet kurmaktır. Devrime öncü güç proletaryadır. Devrimde

                 temel güç köylüdür. Temel ittifak da işçi-köylü-aydın ittifakıdır. 8

                 Aynı dönemde yayınlanan Tüzük ise programda belirlenen
            hedefleri gerçekleştirmek için oluşturulacak partinin temel niteliğini
            açıklamaktadır. Hem Manifesto, hem Program, hem de Tüzük'te ken-

            disini Marksist-Leninist olarak tanımlayan örgütün tüm ideolojisi
            "zor ve sömürge" kavramları üzerine inşa edilmiştir. Buna göre
            sömürgeci güçlere karşı devrimci şiddet sonuna kadar kullanılmalı
            ve sömürgeci güçler bu şiddet sonucunda örgütü kabullenmeye zor-
                        9
            lanmalıdır. Burada, Engels'in "Zor Teorisi" esas alınmış ve Marks ve
            Engels'in proletarya iktidara giderken şiddetin göz ardı edilmemesi-
            ne dair ifadeleri yol gösterici kabul edilmiştir.


                                                   Adnan Oktar (Harun Yahya)        57
   54   55   56   57   58   59   60   61   62   63   64