Page 177 - Kuran'da Temel Kavramlar
P. 177

Harun Yahya (Adnan Oktar)



            hatta bütün toplum onlara karşı cephe almıştır. Ancak yine de
            bu peygamberler Allah Katında üstün olanlardır. Çünkü başarı,
            insanları etkilemek, onların beğenisini kazanmak değil, Allah'ın
            rızasını kazanmaktır. Mümin Allah yolunda hizmet etmekle ve
            Rabbimiz'e yakınlaşmak, dua etmek ve kulluk etmekle sorum-
            ludur.  Dünyevi  başarıyı  dilerse  veren,  dilerse  geri  tutan
            Allah'tır.  Bediüzzaman  Said  Nursi'nin  dediği  gibi,  insan  kendi
            vazifesine bakmalı ve Allah'ın çizdiği kadere teslim olmalıdır.
                                             l
              Allah'ın rı za sı nı gö ze ten ki şi, sü rek i ola rak O'na iba det ha -
                                    l
            lin de olur. Ba sit çı kar he sap a rı yap ma dı ğı için, dün ya ha ya tı nın
                        l
                                                           l
                                                              l
            sü sü onu et ki e mez. Ni te kim Allah Ku ran'da, mü min er e be -
            ra ber  ol ma yı  ve  dün ya  ha ya tı nın  sü sü nü  ara ya rak  on ar dan
                                                             l
            "göz e ri kay dır ma ma yı" em ret mek te dir:
                l
                Sen de sa bah ak şam O'nun rı za sı nı is te ye rek Rab e ri ne
                                                             l
                               l
                dua eden er e bir ik te sab ret. Dün ya ha ya tı nın (al da tı cı)
                           l
                        l
                                    l
                sü sü nü is te ye rek göz e ri ni on ar dan kay dır ma. Kal bi ni
                                            l
                                    l
                Bi zi zik ret mek ten gaf e te dü şür dü ğü müz, ken di "is tek
                                                          l
                ve tut ku a rı na (he va sı na)" uyan ve işin de aşı rı ı ğa gi de -
                        l
                ne ita at et me. (Kehf Su re si, 28)
              Burada çok önemli bir husus vardır: İnsan dine yaklaşırken,
                                                            l
            "Nasıl bir çıkar elde ederim?" gi bi sap kın bir man tık a de ğil,
                                   l
            "Na sıl Allah'a iba det ede bi i rim, O'na ita at edip rı za sı nı ka za bi -
                                    l
                          l
            li rim?" man tı ğıy a dü şün me i dir. Ak si bir ta vır, sa mi mi yet siz ik
                                                                 l
                                                          f
                                                l
            olur. Ku ran bu tür ta vır a rı be nim se yen e ri "mü na ık" ola rak
                                  l
            ta nım a mak tır.  Bun ar  bir ta kım  men a at e ri  için  din dar  gö zü -
                                                l
                 l
                             l
                                            f
                                        l
                                  l
            ken,  sa mi mi yet siz,  iki yüz ü  ki şi er dir  ve  Allah'ın  ga za bı na  en
            çok uğ ra yan, ce hen ne min en alt ta ba ka sı na atı a cak olan ar da
                                                     l
                                                              l
            on ar dır. Ku ran'da, bu ki şi e rin du ru mu şöy e ta rif edi ir:
              l
                                                  l
                                   l
                                                            l
                                      175
   172   173   174   175   176   177   178   179   180   181   182