Page 99 - Kuran'da Temel Kavramlar
P. 99
Harun Yahya (Adnan Oktar)
l
per de er var dır. Ve bü yük azap on a ra dır. (Ba ka ra Su -
l
re si, 6-7)
Çün kü ger çek ten sen, ölü e re (söz) din e te mez sin ve
l
l
ar ka sı nı dö nüp ka çan sa ğır a ra da çağ rı yı işit ti re mez sin.
l
l
l
Ve sen kör e ri düş tük e ri sa pık ık tan çe kip hi da ye te er -
l
di ri ci de ğil sin; sen an cak, ayet e ri mi ze iman eden e re
l
l
(söz) din e te bi ir sin, iş te Müs ü man olan ar bun ar dır.
l
l
l
l
l
(Neml Su re si, 80-81)
Kalpleri katılaşmış ve dolayısıyla akletme yeteneğini yitirmiş
olan inkarcılara karşı, bir de vicdan sahibi olan ancak henüz
dini öğrenmemiş kişiler vardır. Bunlar, kendilerine din tebliğ
edildiğinde, dinin hak olduğunu kalpleriyle kavrar ve hemen
iman ederler. Bu iki taraf, yani kalpleri katı olan inkarcılar ile
imana yakın olan ancak kendilerine tebliğ ulaşmamış kişiler
arasındaki en büyük fark ise, bir tarafın kibirli, öteki tarafın
tevazulu oluşudur. (İlerleyen sayfalarda kibir ve tevazuya daha
ayrıntılı olarak değineceğiz.)
Mümin fıtratına (yaratılışına) sahip kimseler, dine davet edil-
diklerinde, "Rabbimiz, biz: 'Rabbinize iman edin' diye
imana çağrıda bulunan bir çağırıcıyı işittik, hemen
iman ettik..." (Al-i İmran Suresi, 193) ayetinde tarif edilen
tavrı göstermekte ve hemen kabul etmektedirler. İnkarcılar
ise sürekli bir tepki, hatta bir kısmı düşmanlık içinde bulun-
maktadırlar.
97