Page 183 - Darwinizmin İnsanlığa Getirdiği Belalar
P. 183

E V R İ M   Y A N I L G I S I                                 181




            gö rül dü. An la şıl dı ki, ev rim te ori si nin "ev rim me ka niz ma sı" ola rak gös -
            ter di ği mu tas yon lar, ger çek te can lı la rı sa de ce tah rip eden, sa kat bı ra kan
            ge ne tik olay lar dır. (İn san lar da mu tas yo nun en sık gö rü len et ki si de kan -
            ser dir.) El bet te tah rip edi ci bir me ka niz ma "ev rim me ka niz ma sı" ola -
            maz. Do ğal se lek si yon ise, Dar win'in de ka bul et ti ği gi bi, "tek ba şı na hiç -
            bir şey ya pa maz." Bu ger çek biz le re do ğa da hiç bir "ev rim me ka niz ma sı"
            ol ma dı ğı nı gös ter mek te dir. Ev rim me ka niz ma sı ol ma dı ğı na gö re de, ev -

            rim de nen ha ya li sü reç ya şan mış ola maz.


                 Fo sil Ka yıt la rı: Ara Form lar dan
                 Eser Yok

                 Evrim teorisinin iddia ettiği senaryonun yaşanmamış olduğunun
            en açık göstergesi ise fosil kayıtlarıdır.
                 Evrim teorisinin bilim dışı iddiasına göre bütün canlılar birbirlerin-

            den türemişlerdir. Önceden var olan bir canlı türü, zamanla bir diğerine
            dönüşmüş ve bütün türler bu şekilde ortaya çıkmışlardır. Teoriye göre
            bu dönüşüm yüz milyonlarca yıl süren uzun bir zaman dilimini kapsa-
            mış ve kademe kademe ilerlemiştir.
                 Bu durumda, iddia edilen uzun dönüşüm süreci içinde sayısız "ara
            türler"in oluşmuş ve yaşamış olmaları gerekir.
                 Örneğin geçmişte, balık özelliklerini taşımalarına rağmen, bir yan-
            dan da bazı sürüngen özellikleri kazanmış olan yarı balık-yarı sürüngen
            canlılar yaşamış olmalıdır. Ya da sürüngen özelliklerini taşırken, bir

            yandan da bazı kuş özellikleri kazanmış sürüngen-kuşlar ortaya çıkmış
            olmalıdır. Bunlar, bir geçiş sürecinde oldukları için de, sakat, eksik, ku-
            surlu canlılar olmalıdır. Evrimciler geçmişte yaşamış olduklarına inan-
            dıkları bu hayali varlıklara "ara-geçiş formu" adını verirler.
                 Eğer gerçekten bu tür canlılar geçmişte yaşamışlarsa bunların sayı-
            larının ve çeşitlerinin milyonlarca hatta milyarlarca olması gerekir. Ve
            bu garip canlıların kalıntılarına mutlaka fosil kayıtlarında rastlanması





                                  Harun Yahya (Adnan Oktar)
   178   179   180   181   182   183   184   185   186   187   188