Page 104 - Kuran Bilgisi
P. 104
Muahhir: ‹stedi¤ini geri koyan, arkaya b›rakan.
Muazzib: Azapland›ran (Onlardan bir topluluk Allah’›n kendilerini y›-
k›ma u¤ratmak veya fliddetli bir azaba u¤ratmak istedi¤i bir kavme
ne diye ö¤üt veriyorsunuz?” (7/164)
Mübdi: Mahlukat› maddesiz ve örneksiz olarak ilk bafltan yaratan.
Mübeflflir: Müjdeleyen.
Mübeyyin: Aç›klayan.
Mubki: A¤latan.
Mucib: Kendine yalvaranlar›n isteklerini veren. ‹cabet eden.
Müdebbir: ‹dare eden, yöneten, bütün mahlukat› düzenle ve den-
geyle idare eden ve birbirine yard›mc› eden.
Mudhik: Güldüren.
Mufi: Ahdini yerine getiren.
Mugis: Yard›m eden .
Mühevvin: Zorluklar› hafifleten.
Müheymin: Gözetici ve koruyucu.
Muhit: Kuflatan (herfleyi kuflatan).
Muhric: A盤a ç›karan “De ki: Alay edin. fiüphesiz Allah, kaç›nmak-
ta olduklar›n›z› a盤a ç›karand›r.” (9/64)
Muhsi: Sonsuz da olsa bir bir herfleyin say›s›n› bilen.
Muhsin: ‹hsan› olan, veren.
Muhyi: Can ba¤›fllayan, sa¤l›k veren. Dirilten, yaflatan.
Muid: Yarat›lm›fllar› yok ettikten sonra tekrar yaratan.
Muiz: ‹zzet veren , a¤›rlayan.
Mukaddim: ‹stedi¤ini ileri geçiren,öne alan.
Mukaddir: Takdir eden, bütün varl›klar›n durumlar›n› ve davran›flla-
r›n› mutlak iradesiyle takdir eden ve mükemmel miktarlar veren.
Mukallib: Çeviren (kalpleri)
Mükevvir: Saran-dolayan, tav›rdan tav›ra sokan, küçükten büyü¤e
bütün mahlukat› kuvvetiyle çekip çeviren “Geceyi gündüzün üstüne
sar›p örtüyor, gündüzü de gecenin üstüne sar›p örtüyor.” (39/5)
Mukim: Zat ve s›fat ve esmas›yla kaim ve baki olan, k›yam ve beka-
s› için hiçbir sebebe hiçbir yönden muhtaç olmayan ve zeval ve yok-
- 77 -