Page 195 - Kuran Bilgisi
P. 195

‹MAN ETMED‹KLER‹ HALDE MÜM‹N
          OLDUKLARI ‹ZLEN‹M‹N‹
          UYANDIRMAK ‹STERLER
          ‹man edenlerle karfl›laflt›klar› zaman: “‹man ettik” derler. fieytanlar›yla
          baflbafla kald›klar›nda ise, derler ki: “fiüphesiz, sizinle beraberiz. Biz
          (onlarla) yaln›zca alay ediyoruz.” (Bakara Suresi, 14)
          Münaf›klar sana geldikleri zaman: “Biz gerçekten flehadet ederiz ki, sen
          kesin olarak Allah’›n elçisisin” dediler. Allah da bilir ki sen elbette O’nun
          elçisisin. Allah, flüphesiz münaf›klar›n yalan söylediklerine flahidlik ed-
          er. (Münafikun Suresi, 1)
          ‹nsanlardan öyleleri vard›r ki: “Biz Allah’a ve ahiret gününe iman ettik”
          derler; oysa inanm›fl de¤illerdir. (Bakara Suresi, 8)

          ALLAH’I VE MÜM‹NLER‹
          ALDATMAYA ÇALIfiIRLAR
          (Sözde) Allah’›  ve iman edenleri aldat›rlar. Oysa onlar, yaln›zca kendile-
          rini aldat›yorlarlar ve fluurunda de¤iller. (Bakara Suresi, 9)
          Gerçekten sizden olduklar›na dair Allah ad›na yemin ederler. Oysa onlar
          sizden de¤ildirler. Ancak onlar ödleri kopan bir topluluktur. (Tevbe Sure-
          si, 56)


          KALPLER‹NDE OLMAYANI SÖYLERLER
          ‹ki toplulu¤un karfl› karfl›ya geldi¤i gün, size isabet eden ancak Allah’›n
          izniyle idi. (Bu, Allah’›n) mü’minleri ay›rdetmesi; Münaf›kl›k yapanlar› da
          belirtmesi içindi. Onlara: “Gelin, Allah’›n yolunda savafl›n ya da savun-
          ma yap›n” denildi¤inde, “Biz savaflmay› bilseydik elbette sizi izlerdik”
          dediler. O gün onlar, imandan çok küfre daha yak›nd›lar. Kalplerinde ol-
          mayan› a¤›zlar›yla söylüyorlard›. Allah, onlar›n gizli tuttuklar›n› daha iyi
          bilir. (Al-i ‹mran Suresi, 166-167)


          MÜM‹NLER‹N DÜfiMANIDIRLAR
          Ey Peygamber, kafirlere ve münaf›klara karfl› cehd et (çaba harca) ve
          onlara karfl› ‘sert ve cayd›r›c›’ davran. Onlar›n bar›nma yeri cehennem-
          dir. Ne kötü bir dönüfl yeridir o. (Tahrim Suresi, 9)

                                   - 168 -
   190   191   192   193   194   195   196   197   198   199   200