Page 260 - Kuran Bilgisi
P. 260

fiüphesiz, Allah’›n sana gösterdi¤i gibi insanlar aras›nda hükmetmen
          için biz sana Kitab› hak olarak indirdik. (Sak›n) Hainlerin savunucusu
          olma. (Nisa Suresi, 105)
          Aralar›nda Allah’›n indirdi¤iyle hükmet ve onlar›n hevalar›na uyma.
          Allah’›n sana indirdiklerinin bir k›sm›ndan seni flafl›rtmamalar› için diye
          onlardan sak›n. fiayet yüz çevirirlerse, bil ki, Allah bir k›s›m günahlar›
          nedeniyle onlara bir musibeti tatt›rmak istemektedir. fiüphesiz, insan-
          lar›n ço¤u fas›klard›r. (Maide Suresi, 49)

          ALLAH ONA MÜLK VE ÜN
          BAKIMINDAN DA ÜSTÜNLÜK VERM‹fiT‹R
          Sana (Ey Muhammed,) Zu’l-Karneyn hakk›nda sorarlar. De ki: “Size,
          ondan ‘ö¤üt ve hat›rlatma olarak’ (baz› bilgiler) verece¤im. Gerçekten,
          biz ona yeryüzünde sapasa¤lam bir iktidar verdik ve ona her fleyden bir
          yol (sebep) verdik. (Kehf Suresi, 83-84)
          Böylece onlar›, Allah’›n izniyle yenilgiye u¤ratt›lar. Davud Calut’u öldür-
          dü. Allah da ona mülk ve hikmet verdi; ona diledi¤inden ö¤retti. E¤er
          Allah’›n, insanlar›n bir k›sm› ile bir k›sm›n› def’i (engellemesi) olmasay-
          d›, yeryüzü mutlaka fesada u¤rard›. Ancak Allah, alemlere karfl› büyük
          fazl (ve ihsan) sahibidir. (Bakara Suresi, 251)
          “Rabbim, Sen bana mülkten (bir pay ve onu yönetme imkan›n›) verdin,
          sözlerin yorumundan (bir bilgi) ö¤rettin. Göklerin ve yerin Yarat›c›s›,
          dünyada ve ahirette benim velim Sensin. Müslüman olarak benim ha-
          yat›ma son ver ve beni salihlerin aras›na kat.” (Yusuf Suresi, 101)
          Onun mülkünü güçlendirmifltik. Ona hikmet ve anlat›m çarp›c›l›¤›n›
          vermifltik. (Sad Suresi, 20)
          Yoksa onlar, Allah’›n Kendi fazl›ndan insanlara verdiklerini mi k›skan›-
          yorlar? Do¤rusu Biz, ‹brahim ailesine Kitab› ve hikmeti verdik; onlara
          büyük bir mülk de verdik. (Nisa Suresi, 54)

          KURAN’LA HÜKMEDER
          O, ümmîler içinde, kendilerinden olan ve onlara ayetlerini okuyan, on-
          lar› ar›nd›r›p-temizleyen ve onlara kitap ve hikmeti ö¤reten bir elçi gön-
          derendir. Oysa onlar, bundan önce gerçekten aç›kça bir sap›kl›k içinde
          idiler. (Cum’a Suresi, 2)

                                   - 233 -
   255   256   257   258   259   260   261   262   263   264   265