Page 398 - Kuran Bilgisi
P. 398

Kim Allah’›, Resûlü’nü ve iman edenleri dost (veli) edinirse, hiç flüphe
          yok, galip gelecek olanlar, Allah’›n taraftarlar›d›r. (Maide Suresi, 56)
          Allah, sizin düflmanlar›n›z› daha iyi bilendir; bir veli (en güvenilir bir
          dost) olarak Allah yeter, bir yard›mc› olarak da Allah yeter. (Nisa Sure-
          si, 45)


          ALLAH’A KARfiI SAM‹M‹ VE DÜRÜST OLMAK
          Hani o, Rabbine ar›nm›fl (selim) bir kalp ile gelmiflti. (Saffat Suresi, 84)
          Ve ‘çirkin bir hayas›zl›k’ iflledikleri ya da nefislerine zulmettikleri za-
          man, Allah’› hat›rlay›p hemen günahlar›ndan dolay› ba¤›fllanma iste-
          yenlerdir. Allah’tan baflka günahlar› ba¤›fllayan kimdir? Bir de onlar
          yapt›klar› (kötü fleylerde) bile bile ›srar etmeyenlerdir. (Al-i ‹mran Sure-
          si, 135)

          SADECE TEHL‹KE ANINDA DE⁄‹L,
          HER ZAMAN ALLAH’A KARfiI SAM‹M‹ OLMAK
          Oysa andolsun, daha önce ‘arkalar›n› dönüp kaçmayacaklar›na’ dair
          Allah’a söz vermifllerdi; Allah’a verilen söz (ahid) ise, (a¤›r bir) sorumlu-
          luktur. (Ahzab Suresi, 15)
          Bir de (savafla kat›labilecekleri bir bine¤e) bindirmen için sana her ge-
          lifllerinde “Sizi bindirecek bir fley bulam›yorum” dedi¤in ve infak edecek
          bir fley bulamay›p hüzünlerinden dolay› gözlerinden yafllar boflana bo-
          flana geri dönenler üzerinde de (sorumluluk) yoktur. Yol, ancak o kim-
          seler aleyhinedir ki, zengin olduklar› halde (savafla ç›kmamak için)
          senden izin isterler ve bunlar geride kalanlarla birlikte olmay› seçerler.
          Allah, onlar›n kalplerini mühürlemifltir. Bundan dolay› onlar, bilmezler.
          (Tevbe Suresi, 92-93)
          ‹taat ve maruf (güzel) sözdü. Fakat ifl, kesinlik ve kararl›l›k gerektirdi¤i
          zaman, flayet Allah’a sadakat gösterselerdi, flüphesiz onlar için daha
          hay›rl› olurdu. (Muhammed Suresi, 21)

          D‹L E⁄‹P BÜKMEMEK
          Onlardan öyleleri vard›r ki, dillerini kitaba do¤ru e¤ip bükerler, siz onu (bu
          okur göründüklerini) kitaptan sanas›n›z diye. Oysa o kitaptan de¤ildir.

                                   - 371 -
   393   394   395   396   397   398   399   400   401   402   403