Page 126 - Münafığın Sırları
P. 126

124                   MÜNAFIĞIN SIRLARI


               Bunun yanı sıra münafıklar şeytanın sinsi zekası ile hareket
            ettiklerinden, mümine karşı yaptıkları bu tip tavırları açıkça an-
            laşılabilecek gibi aleni yapmazlar. Bütün alaycı tavırlarının, son-
            radan mutlaka tevil edilebilecek gibi olmasına dikkat ederler.
            Uyguladıkları fesat ortaya çıktığında ve alaycılıkları yüzlerine
            vurulduğunda, sahip oldukları 'münafık mantığı' kendisini açık-
            ça belli eder. Böyle bir durum karşısında münafıklar, kendile-
            rinin asla bir kötülük peşinde olmadıklarını, yanlış anlaşıldıkla-
            rını savunacaklardır. Kendi sözde masumiyetlerini kanıtlamak
            için ellerinden geleni yapacaklardır:
                Onlara sorarsan, andolsun: 'Biz dalmış, oyalanıyor-
                duk' derler. De ki: 'Allah ile, O'nun ayetleri ve elçisiy-
                le mi alay ediyordunuz? (Tevbe Suresi, 65)



                Müminlere iftira atarlar
                Allah'a karşı yalan uydurup iftira düzenden veya
                O'nun ayetlerini yalanlayandan daha zalim kimdir?
                Hiç şüphesiz o zalimler kurtuluşa eremezler. (En'am
                Suresi, 21)
                Amaçları elçiyi ve müminleri güçten düşürüp, din ahlakının
            hakimiyetini engellemek olduğu için, elçiye haksız yere iftira-
            larda bulundukları gibi, müminlere de asılsız suçlar isnad eder-
            ler. Münafıkların, müminlerin aleyhlerinde geliştirdikleri saldı-
            rıların en önemlilerinden biri, onlar hakkında iftiralarda bulun-
            malarıdır. Bu şekilde kendilerini, onlardan ayrı oldukları için
            haklı gösterebileceklerini zannederler. Bu zanlarına göre ken-
            dileri temize çıkacak, müminler de insanların gözünde itibar
            kaybedeceklerdir. Oysa atılan iftiralar, hiç de olayların mümin-
   121   122   123   124   125   126   127   128   129   130   131