Page 201 - Münafığın Sırları
P. 201
Harun Yahya (Adnan Oktar) 199
luklara giremez. Yani, mesela mesleğine bir şey demiyorsan,
malına mülküne bir zarar gelmiyorsa, namaz kılar yani namaz-
dan bir şey kaybetmez o. Oruç da tutuyor yani, hata birçok
yerde, iş yerinde veyahut oruç tutuyorsa, dinsizler de oruç
tutuyorlar, yani onlarla beraber çünkü mecbur hissediyor ken-
dini. Yani ben de tutayım, ayıp olur gibisinden tutuyor. Veya-
hut da iyi geliyor sağlığıma diyor, kilo almıştım biraz diyor.
Diyet olarak tutuyor tabii. Hakikaten iyi geliyor bana diyor,
açılıyorum diyor, oruç tuttuğumda diyor. Yemek yemek vakti-
mi alıyor diyor. Oruç tuttuğumda vaktim de iyi oluyor diyor.
Ama zorlu savaşlara gelemiyorlar, zorlu mücadelelere. Mesela
Peygamber Efendimiz (sav)’in sahabeler ile yaptığı bir mücade-
le var. İki taraftan sıkıştırılıyor Müslümanlar; bir üstten ve alt-
tan, iki taraftan. Sapır sapır münafıklar dökülmeye başlıyor
böyle ortamda. Diyorlar ki, bir kısmı diyor ki, Allah hakkında
zanlara başladılar diyor, Allah hakkında. Allah var mı, yok mu
diyorlar? (Allah’ı tenzih ederiz) Bir kısmı Resulullah (sav.) hak-
kında zanlara başlıyorlar. Bir kısmı da, Peygamber (sav)’in
onları kandırdığını söylüyor. Yani bak diyor işte, bugün artık
bittik diyor, her taraftan sarıldık, bizi öldürecekler diyor. Hani
Allah vardı diyor, hani Peygamber (sav) doğruydu diyor (haşa).
Peygamber (sav) bizi kandırdı diyor. Sonunda Müslümanlar
yine zafer kazanıyorlar ki şehit de olabilirler orada, hepsi şehit
de olabilir, o da bir hayırdır. Sonra kişilikleri ortaya çıkmış olu-
yor işte o ortamda. Yani mesela hicrette ortaya çıkıyor, Pey-
gamber (sav) ile birlikte hicret etmek istemiyorlar. Malı var,
mülkü var, karısı var bırakmak istemiyor, çoluğu çocuğu. Yani
putunu bırakamıyor.
SUNUCU: Samimiyetli olanlar o zaman ayrışıyor değil mi?
ADNAN OKTAR: Tabii, onda ayrışıyor. Yoksa onun dışında,