Page 124 - İnsanın Apaçık Düşmanı: Şeytan
P. 124
İnsanın Apaçık Düşmanı Şeytan
Akılsızca Tevil Yaparlar
'Tevil' esas olarak açıklama, yorum anlamına gelir. İkinci bir an-
lamı ise, kişinin yaptığı bir hatayı nefsani nedenlerden dolayı ka-
bullenmemesi ve bu hatayı kendince meşru gösterecek geçersiz
mazeretler öne sürmesidir. Biraz dikkatli düşünülürse, bu hareketin
ilk sahibinin şeytan olduğu hemen hatırlanır. Bilindiği gibi şeytan,
"kibiri yüzünden" Allah'ın Hz. Adem (as)'a secde etme emrine karşı
gelir. Allah onu uyardığında da yaptığı hareketi kendi düşük aklınca
doğru göstermeye çalışır, hatasını kesinlikle kabullenmez. Oldukça
ilkel bir mantık içinde, ateşin çamurdan üstün olduğunu öne sürerek
kendisini haklı göstermeyi dener.
Şey ta nın bu özel li ği mü na fık lar da da göz le nir. Mü na fık lar şa şır -
tı cı ko nuş ma lar ya pıp, ol ma dık dav ra nış lar da bu lu nur lar. Ne fis le ri ni
ko ru mak ve dav ra nış la rı nı hak lı gös ter mek için ko nuş ma ya baş la dık -
la rı an, san ki ağız la rın dan şey ta nın söz le ri dö kü lür.
Ken di le ri ni ko ru ma ve te mi ze çı kar ma ça ba la rın da açık ça göz -
le ne bi len bir hırs var dır. Bu hırs la her tür lü ha ra mı gö ze ala bi lir, ya -
lan söy le ye bi lir, if ti ra ata bi lir ler. Söz ko nu su du rum la il gi si ol ma yan,
ala ka sız ve ma na sız açık la ma la rı ar ka ar ka ya ya par lar.
Te vil ya pan ki şi le rin yüz le rin den ve ifa de bo zuk luk la rın dan, şu -
ur la rı nın ka pa lı ol du ğu bel li olur. Sığ ve ba sit man tık lar ku ra rak
ken di le ri ni hak lı gös ter me ye ça lı şır lar. Fa kat bu açık la ma la rın ne
ba şı ne de so nu, hiç bir an lam ta şı maz. Bu çır pı nış lar sa mi mi mü -
min ler ta ra fın dan Al lah'ın iz niy le teş his edi lir.
Bir çok ayet te mü na fık la rın bu sa mi mi yet siz açık la ma la rı be lir -
til miş tir. Ör ne ğin Pey gam be ri miz (sav) dö ne min de sa vaş tan kaç -
mak için ev le ri nin açık ta ol du ğu nu öne sü ren mü na fık lar (Ah zab
Su re si, 13), ha va nın sı cak lı ğı nı ba ha ne eden mü na fık lar (Tev be Su -
122