Page 99 - Darwin'in Açmazı Ruh
P. 99

Biz Sadece Maddenin Bize Gösterilen Halini Biliriz,

                                Maddenin Gerçek Halini Allah Bilir




                     ADNAN OKTAR:... Hayat kısa, imtihan süresi kısa. Akıllı davranılır-
                 sa şu kısacak hayatımızda İslam ahlakının dünyaya hakim olduğunu göre-
                ceğiz. Asıl olan ahirettir. Çok muazzam bir imtihan sistemi kurmuş Allah.
               Ben eskiden ortaokuldayken bilmiyordum mesela, bir kalemin iman hakikati
               olduğunu bilmezdim ben. Bunu insanlar yapıyor zannediyordum. Bir de
            baktım, beynimin içinde görüyorum. Beynimin içinde bir güç gösteriyor bana
            bunu. Kalem nerede diyoruz? Dışarıda. Kalemin dışarıda olduğuna iman ediyo-
            ruz biz sadece.  Hiç kimse kalemin dışarıdaki halini bilmiyor. İnanç olarak
          kabul ediyoruz. Kuran'ın bize hükmü olarak, Allah var dediği için kabul ediyo-
          ruz. Yoksa dışarıdaki şeklini hiç kimse bilmiyor. Sadece beynimizdeki şeklini
          görebiliyoruz. Bize ait bilgi, bunun dışında hiç bir bilgi yok. Sıfırdır. Darwinistler
          de konuşuyor ya, beynin dışında verilen hiçbir bilgiyi konuşmuyorlar.
          "Laboratuvar" şartlarında diyor. Laboratuvar nerede diyorsun? "Dışarıda" diyor.
          Dışarı nerede? "Beynimin içinde görüyorum" diyor. Beyninin içinde görüyorsun
          laboratuvarı. Dışarıdaki laboratuvarı gören oldu mu hiç? Yok. Biz ona iman edi-
          yoruz, sadece iman ediyoruz. Dışarıdaki varlığına iman ediyoruz, o kadar.
              Varlık olarak hiç kimsenin şu ana kadar dışarıdaki maddenin hakikati
          hakkında hiçbir bilgisi yok. Sadece biz fizik biliminden görüntü olarak saydam
          olduğuna inanıyoruz bilimsel olarak, varlığına inanıyoruz, saydam olduğuna ve
          ışıksız olduğuna inanıyoruz. Siyah karanlık olduğuna ama aydınlatılırsa da say-
          dam olduğuna inanıyoruz. Renkli değil. Dışarıda böyle bir maddenin var oldu-
          ğuna iman ediyoruz. Ama bizim pratik olarak doğrudan yaşadığımız sadece
          bunun görüntüsü. Görüntüyü de Allah veriyor bize üç boyutlu olarak. Gözün
          içi, damarlarla dolu, koca koca. Gözün içindeki, pelte kıvamında, bulanık bir
          sıvıdır. Jöle kıvamında, içi kan damarlarıyla dolu. Şu görüntünün netliğine
          bakın. En kaliteli objektif de olsa, en kaliteli kameralardan da baksak böyle
          bir görüntü elde edemeyiz. Beynin içinde gördüğümüze biz hayat diyoruz,
          ev diyoruz. Hem görüntüde derinlik var, hem seste derinlik var. "Ses
          şuradan geliyor" diyoruz. Teypte olduğunda yer tespiti mümkün değil.
          Ama kulağımızla olduğunda her nerede ise yeri biliyoruz.

          (13 Mart 2012 tarihli röportaj / www.a9.com.tr / www.harunyahya.tv)
   94   95   96   97   98   99   100   101   102   103   104