Page 65 - Şeytanın Bir Silahı Romantizm
P. 65

Harun Yahya (Adnan Oktar)




            Kuran'a uymayan bir kimsenin ise az
            önce belirttiğimiz gibi akledebilmesi
            mümkün değildir.
                                                                                      63
                 Duygusallık cahiliye toplumların-
            da oldukça makbul sayılan, "iyi insan"
            olma ölçüsü olarak kabul edilen, dola-
            yısıyla da kimileri için övünme konusu

            olan önemli bir ruhi bozukluktur. Üs-
            telik hatalı bu çoğunluğun kanaatinde
            duygusallık öylesine bir anlam kazan-
            mıştır ki, ağlamayan bir kimseye ko-
            laylıkla kalpsiz, duygusuz bir insan sı-
            fatı yakıştırılabilmektedir.
                 Acaba duygusallık zannedildiği          Duy gu sal in san, sı kın tı dan,
                                                         hü zün den as la kur tu la maz.
            gibi bu kadar masumane bir özellik mi-      Ken di eliy le ken di ne zul met -
            dir? Bu sorunun cevabını gerçekçi bir                       miş olur.

            gözle değerlendirecek olursak duygusallığın son derece vahim sonuç-
            lar doğurduğu gerçeği ile karşılaşırız. Önceki bölümlerde bunun top-
            lumsal alandaki olumsuz etkilerini açıkça gördük. Ancak duygusallı-
            ğın, günlük yaşamda da son derece zararlı etkileri yaşanmaktadır.
            Nitekim duygusallık, insanların şikayet ettikleri ve çözüm aradıkları
            pek çok konuda aciz kalmalarının başlıca sebeplerindendir.
                 Hal bu ki so run ola rak di le ge ti ri len her şe yin çö zü mü, ya şa nan sı -

            kın tı lar dan kur tu luş yol la rı Ku ran'da mev cut ol du ğun dan, Ku ran'ı
            reh ber edi nen kim se ler ya da top lum lar ak lın ka zan dır dı ğı avan taj la -
            ra sa hip olur lar, di ğer bir de yiş le ak lın kon fo ru nu ya şar lar:
                 ... Si ze Al lah'tan bir nur ve apa çık bir Ki tap gel di. Al lah, rı za sı na
                 uyan la rı bu nun la kur tu luş yol la rı na ulaş tı rır ve on la rı Ken di iz -
                 niy le ka ran lık lar dan nu ra çı ka rır. On la rı dos doğ ru yo la yö nel tip-
                 ile tir. (Ma ide Su re si, 15-16)
                 Çocukluğundan beri pek çok insan,  en ufak bir olayda gözleri
            dolan insanların ya da gazetede okuduğu bir haksızlığa, televizyonda
   60   61   62   63   64   65   66   67   68   69   70