Page 81 - İmtihanın Sırrı
P. 81
Adnan Oktar (Harun Yahya)
Zor An lar da da Al lah'ın Emir ve Tav si ye le ri ne
Ti tiz lik le Uy mak
Sa lih bir mü mi ni di ğer le rin den ayırt eden en önem li özel lik le -
rin den bi ri Al lah'ın emir ve tav si ye le ri ne gös ter di ği ti tiz lik tir. Hiç -
bir zor luk, sı kın tı ya da dar lık or ta mı onu, bun la rı uy gu la ma ko nu -
sun da gev şek li ğe sü rük le mez, gü zel ah la kın dan ta viz ver me si ne ne -
den ol maz. Bir Müs lü man ne ka dar ih ti yaç için de ya da zor du rum -
da olur sa ol sun, Al lah'ın ha ram kıl dı ğı bir fi ile as la ya naş maz. Has -
ta lı ğın, yok sul lu ğun, ba şa rı sız lı ğın ve ya tür lü zu lüm le rin bi ra ra da
ol du ğu bir or tam da da dü rüst lü ğün den, ih la sın dan ve sa mi mi ye -
tin den ta viz ver mez.
Ön ce ki bö lüm ler de de üze rin de dur du ğu muz gi bi şey tan in san -
la rı doğ ru yol la rın dan sap tır mak, ne fis le ri ne uy ma la rı nı sağ la mak
is ter. Bu nun için de Al lah'ın ha ram kıl dı ğı fi il le ri yap tır ma ya, he lal
kıl dık la rı nı uy gu la ma la rı na da en gel ol ma ya ça lı şır. İn sa nın nef si de
bu amaç uğ run da sü rek li bir ça ba için de dir; sa hi bi ne sü rek li kö tü -
lük le ri fı sıl dar. Örneğin bir insanın nefsi, 5 vakit namazını kılmasını
engellemek isteyebilir. Sabah namazlarında halsizlik, isteksizlik,
uykusuzluk verebilir. Aklından bunları yapmaması için sürekli
nedenler geçirmeye çalışır. Çok işinin olduğu, namaza vaktinin
olmadığı gibi şeytani fısıltılarda bulunabilir. Ama imanlı bir insan,
Allah'ın günde 5 kere farz kıldığı namaz ibadetini nefsinin bu fısıl-
tılarını bir an bile dinlemeden, şevkle ve istekle yerine getirir. Ve ya
ne fis, Al lah'ın farz kıl dı ğı bir iba det olan oruç tut ma yı zor gös ter -
mek için tür lü ba ha ne ler oluş tu rur. İn sa na aç lı ğa ve su suz lu ğa sab -
ret me yi zor gös ter me ye ça lı şır. Oruç tu tar sa ba zı iş le rin den en gel -
le ne ce ği yö nün de ol ma dık ves ve se ler ver me ye ça lı şır. Ama sa lih bir
mü min, nef si nin tüm bu bas kı sı na ve ıs rar la rı na rağ men şevk le oru -
79