Page 17 - Kuran'da Hicret
P. 17
Cahiliye Toplumu ve ‹man
ye girişirken Firavun'a "Eğer biz galip olursak, herhalde
bize bir karşılık var, değil mi?" diye soran büyücüler bu du-
rumun bir örneğidir. Firavun'un cevabı da aynı şekilde bu duru-
mu ispatlar niteliktedir: "Evet" dedi, (o zaman) siz en ya-
kın(larım) kılınanlardan olacaksınız." (Araf Suresi, 114)
Cahiliye toplumlarının bir başka özelliği de, kendilerine ata-
larından miras kalan birtakım geleneklere sıkı sıkıya bağlı olma-
larıdır. Bir uygulamanın ya da bir düşüncenin kendilerine atala-
rından miras kalmış olmasının, onu kutsallaştırdığını ve mutlak
bir doğru haline getirdiğini düşünürler. Allah'ın Kuran ayetle-
rinde bildirdiği gibi, özellikle de din konusunda tamamen ata-
larına bağlıdırlar. Babalarından, dedelerinden ve çok daha eski
"büyük"lerinden din adı altında ne öğrendilerse, bu yanlış
inançlarını aynen korurlar. Bu insanların birçoğu geleneklerinin
dışındaki hiçbir uygulamayı kabullenmezler. Allah, bu durumu
Kuran'da şöyle haber verir:
Ne zaman onlara: "Allah'ın indirdiklerine uyun"
denilse, onlar: "Hayır, biz, atalarımızı üzerinde
bulduğumuz şeye (geleneğe) uyarız" derler. (Peki)
Ya atalarının aklı bir şeye ermez ve doğru yolu da
bulamamış idiyseler? (Bakara Suresi, 170)
Açıkça görüldüğü gibi, tarihte örneklerini gördüğümüz, pey-
gamberlere karşı mücadele vermiş olan cahiliye toplumlarının
temeli son derece çarpık bir inanç sistemi üzerine kurulmuş-
tur. Bu inanç sistemini benimseyen insanlar Allah'ın dininden
yüz çevirmiş ve kendi tutku ve isteklerine göre yaşamaya baş-
lamışlardır.
15